yalnizligin sessizligi
Yine sabahı buluyor iste zaman. Ve yine yoksun.
Durgunluğum, serserileştiğim an yine kapımda. Sensizliğin kemani çalıyor şuan, yalnızlık davet ediyor beni sanki dansa. Yoksun diye tüm üzüntüler basımda dönüşüyor ve yokluğunun en karanlık ani iste bu an. Bu duygumu, bu yönümü sana neden seç hiç tanıtamayacağım, çünkü sen varken ne sesiz ligin kemanini duyuyorum, nede yalnızlığın dansını biliyorum. Sensizliğin saati geldi yine, seksizlik, durgunluk, gözyaşı ve dakikaları sayma ani. Titreyen yine ellerim ve biraz ıslaklık yanaklarımı asıp gidiyor gözlerimin pınarından... Sevdamı yükledim yüregime ve yine başladı bekleyiş. Gece, örttü yine şehrin tüm ışıklarını. Kimse duymasın kimse görmesin, kimse bilmesin kimin hangi bekleyisde olduğunu diye. Hasret kiminin yüzüne bir tebbesüm, kiminin yüreginde bir yangın, kiminin gözlerinde bir yas yine şuan. Ama aksim Hasret kapımı bekleyen ecel sanki şuan. Özleyiski ne özleyiş, ölümle burun buruna koyup gitme vaktin geldiği beni yine? Sensizlik bir ölüm, ölümse ömür boyu bir ayrılık olduğundan mıdır nedir bilmiyorum ama tek bu nedenden çok korkuyorum ECELE teslim olmaktan. Kimbilir, yalnızların feryadı duyulmasın diye, beklide akan gözyaşlarının ıslaklığı yıldızlara yansımasın diyedir Zamanın bu vakit durusu. yokluğuna alışamadım inan, ne kader diye biliyorum buna, nede mutluluğu hak etmek için bir bedel olarak sayabiliyorum. Dertli Saaairrr |