ŞEHR-İ ŞEMS-İ PERİ
ey ruhumun semasındaki yıldızları söndürmeye uğraşan güzel
git sen çiçeklerinle oynaş, gönlünü sarartmasın bedenimle fikrimi üleştiren gazel sırr-ı tecellim ayyuka çıkmaz kırsanda mey dolu tesdimi düşünmez misin maşuk’un feryadı, aşığın nefesini kesti mi ey içimden akıp geçen kör nehirlerin suskun efendisi söyle kendinde kaybolana nasıl rehber olur yine kendisi eşkinci ruhum gelip gönlünün surlarına dayanmış herşeyden el etek çekip, yalnız senin nurunda yanmış tenimin altından kabarıp kendini atan tuzlu su kirpiklerimden topuklarıma yürür seni bulamama korkusu işte sonlu olmamanın garebe çalması bu değil de nedir tek dostum, beni yokluğumla kabullenip üstüne seren sedir tutki elim harın ile bir parça cana gelsin aşk-ı meftunum koyverde bir yol canana gelsin gecenin karasından, bir dem gider günün sarısına oturupta bir daha mı yanayım ömrümün sensiz giden yarısına ey gönüller sultanı, gönlümün sultanı, ruhumdan üfürdüğüm ney’sin düş müsün, gerçek misin, melek misin, peri misin neysin ALİ RIFAT ARKU 02/10/2012 İSTANBUL |