KARANLIĞA HAYKIRMAK
Karanlığa yüz tutmuş bir köle misali;
Yüzümü göremeyecek kadar karanlığa gölge olmuşum… Bulamazdım ki kendimi, Bu acımasız kararmış bulutların arasında Düşe kalka hayata tutunmak; Yaralı olsam da, kapalı kapıları rahatsız etmek değildi amacım Bana uzak olan her şeye yüz çevirmekti bütün çabalarım Karanlığın arasında beliren yüzlerin bakışlarında Biran nefes aldığımı hissettim bedenimde O karanlıkta beni nasıl gördüklerini anlamaya çalıştım… Yüzlerine baktım acıyarak Her şeye rağmen kendimi kaybetmedim… O kadar masum insan yüzü tanıdım ve mutluydum halimden… Karanlıktakilere kim olduğunu soracak cesaretim yoktu. Soramazdım ki zaten beni anladıklarını Anlamaya çalışacaklarına, beni sadece yüzlerine gülen Bir şaklaban gibi iğneleyip, Duygusuz, vurdumduymaz, düşüncesizim gibi yargıladılar… Bunca adiliğe sırt çevirdim iyi niyetimle… Çığlıkları geliyordu ufaktan kulağıma, uzaklaşıyordum azaplıktan Ve umutsuzca azap merdivenlerini tek tek çıkmaya başladım… Uzaklaştıkça soğudum hayattan Kendimi karlı yollarda buldum… Titreyen vücudumla beraber yılıvermişim çamurlu yollara; Bir güneş doğdu sandım, buz tutmuş yüreğime. Sıcaklığına kapılmış bir alemde bulmuşum; yorgun argın kendimi Salıverdim bunca felaketten sonra kendimi, Benliğimi korumak, ayaklarımın üzerine durmaya çalıştım Mücadele ettim bütün gayretimle… Gözlerimden dökülen yaşlar bir başlangıç oldu bu dar geçitlerimde Giremediğim kalpler değiştiriverdi bi anda beni Ardından yine o karanlık kapladı gökyüzümü Yine o düşüncesizlerin yüzleri belirdi sigaranın dumanında Nöbet dolu bakışların beni yıldırmasını engellemek için Göğüs gerdim korkunç insanlara, ürkekliğimle Duygusuzların sesleri çınlıyordu kulaklarımda Kulaklarımı tıkadım körkütük sarhoş gibi… Beni anlayacak kimse hiç mi hiç olmayacak… Anladım... M. NAZIM TÜRKYILMAZ |