kapılar
kapılar...
gelip geçerken uzaktan dikkat çeker baktırır yabancıyken bildik olur mahalleye hoş geldin der içinize sevinç katar kırk yıllık komşulara benzer bazı kapılar sımsıkı sapasağlam soğuk üşütür ürkütür korkuya bulalı merak uyandırır sırlar saklar yeminli ölüme benzer bazı kapılar süsünden boyasından oymasından had bildirir pirinç tokmakları ezici kendinizi soyunup başkasını giydirir eli ayağa dolaştırıp yemeyi içmeyi şaşırtır niye çaldığınızı unutturur uzak akrabalara benzer bazı kapılar derme çatma öylesine beceriksizce çakılmış çivilerle yokluğa yoksulluğa hükmedercesine açılıp kapanır hafif yelle usulca iç kanatır sahip olduklarınızdan utandırır insanlığa benzer bazı kapılar çift kanatlı paslı tokalı hayaletli masal bahçelere demir perçinli gürültüyle açılır kendiliğinden gıcırtıyla kapanır cenaze törenlerini andırır gizemli gecelere benzer bazı kapılar alçacık tek kişilik eğilmeyene geçit vermez loş odaları taş koridorlara bağlar içerdekine saygı sundurur yüz yüze girilir yüz yüze çıkılır huşuyla konuşur pirlere benzer bazı kapılar enine boyuna geniş çimli çiçekli, merdivenli çocuk sesleri, düğünler kalabalık bayramlar, salıncaklı ağaçlar verir paylaşır esirgemez sini sini yüreklere açılır dostlara benzer bazı kapılar tanımaz ilgilenmez mesafeli asık suratlı güya şehirli iyi gün kötü gün ayırmaz bi tas çorba almaz, bi kolonya sunmaz içine kapalı dertli düşündürür durur matematik problemine benzer bazı kapılar içe açılır kimi kimi dışa içten açılır kimi kimi mecburiyetten yüze kapanır ardınızdan çarpılır korur kollar gözetir mahrem kaleleri savunur ama illa ayırır böler parçalar taş demir tahta altın gümüş pırlanta insana benzer bazı kapılar. |