Raylarda ZamanRaylarda yürüyorum, ipte cambaz misali, Nüksetti çocukluğum, varsın sansınlar deli. Ah tekrar dönebilsem o günlere yeniden, Olsam yine o çocuk, her akşam koyun güden. Elimdeki kargıyı yontsam saatler boyu, Çimenlere uzanıp şekerlesem uykuyu. Çalsa tren düdüğü, inse tantan yavaştan, Yaşasam o günleri, bir daha yeni baştan. Ürküp sökse kazığı yine o sarı koyun, Koştursam peşi sıra, soluk soluğa yorgun. Söz bu sefer kızmak yok, sarı koyun kaçsan da, Seni bile özledim, geçen onca zamanda. Nerde o çocukluğum, buralarda gizlenen, Kimi gün gelir böyle, onu ararım hep ben. Kesilmiş birer birer, o yemyeşil ağaçlar, Göçmüş başka diyara, uçuşan kırlangıçlar. Ne kara tren kalmış; heybetli, mağrur, asil, Ne de otoray kalmış; zarif, kibar, müstakil. Daha dün gibi oysa, ne varsa hayal olan, Nasıl da geçip gitmiş, sessiz sedasız zaman… Yürüyorum üstünde, yıllar sonra da şimdi. Geriye raylar kalmış, mazinin tek şahidi. İşte geldin karşıma, geç yan raya ey çocuk, Yürüyelim birlikte, bu düş bitmeden çabuk. Seni gören yok zaten, benden başka şu anda, Ne güzel yan yanayız, iki farklı zamanda. Sen önden yürü biraz, haydi başladı yarış, Raylarda tamamlansın, dünden bugüne varış. 10 Eylül 2005 Cumartesi / Ödemiş |