SİYAH NÜ
çığlık çığlığa bir dağ sustu ağuçlarımda
gözlerimde akşamlayan eylülün nemli tebessümünde sen hangi iklim-i beşerde gezdirirsen gezdir gölgeni yüreğimi pekiştirir ayak izlerin, sükut-u hayal penceremde isli bir düşten damlayan, suslu bir yol olur bakışların anlamını bırakıp ellerinden, karanlıkta kaybolup giden sitem, hangi ağacın dalından koparılmış yasak meyvadır gelip te yurt bellemiş benim dilimi, yayıldıkça yüreğimi kollayan gönlümdeki bütün mabetleri ateşe verdim yana yakıla düşmüşüm yine yollara seni arar dururum gökkuşağının arkasında duran sevgili bakılıpta sırrı görünmeyenler alemindesin ne diyebilirim bir nefeslik bakıp, geçip gitmekte var yanından zerresinde alemin bin bozgunlar yaşadım ve vazgeçmedim ateşin hiç sönmeyeninden hiç pişman olmadım yanmaktan ve de usanmadım her doğan günde onu ummaktan ALİ RIFAT ARKU 28/09/2012 İSTANBUL |