İnsan önce koşullarını aşmalı Koşulsuzca sevginin tohumları için Yeşermeyi öğretmeli mesela toprağa
Her şartta sevebilmenin formülünü yırtıp atabiliriz bugün Sevginin formüllere ihtiyacı yok çünkü
Hiç yazılmamış bir kitabı Hiç doğmamış bir bebeği Hiç yaşanmamış bir aşkı da sevebiliriz
Hiç yeşermeyecekmişiz gibi yüzyıllarca kurak bekleyecek kum taneleri gibi Yağmur bulutlarının uzaklığını mesela
Ruhuma düşmeyecek bir damla olsan bile Yeşilini Mavini Grini Renksizliğini sen olduğun için diyebilmek gibi Sevebilmeli
İnsan önce tebessümlerini kemiren hüzünlerine savrulmayı Bir okyanusun ortasında yapayalnız Karasız Dilsiz Akıntının yönüne güvenerek sürüklenmeyi beklemeyi Kıyıya vuracak mektupsuz bir şişe gibi Yine de okunma umuduyla beklemeyi sevmeyi Sevebilmeli
Hangi boyunda parladığının bir önemi olmayan Değerli ve güzel kılan bir mücevher gibi Üstündeki paslanmışlığa aldırmadan, değerli
Ucu kırılmış bir kalemin emeğini Kömürün tadını Cevherin gizliliğini Madenin karanlığını da
Art niyetsizce Mesela her gün yarın yokmuş gibi O son günü ömür boyu severek bitirebilmeli Bitirmemeyi severek
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kırmızıyı Ver Bana şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kırmızıyı Ver Bana şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
ve ne kadar güzel anlatılmış şairin dilinde...
tebrikler...