Assos-yal
şu denize kaç adımda varılabilir
şu adaya şu gökyüzüne bilinir elbet mavinin ısrarlı davetkârlığı bilinir biliyor insanlar suyun serencâmını gözlerine kadar gökle yıkanmış saçlarına kadar kırgın birer göç yolcusuydular onlar telaş içinde kendilerine beğendikleri hayat hep dar hep dar açı hep darağacı oysa üstlerinde kelebekler gözlerinde yıldız şavkları ruhlarında sonsuz bir ölmemek kıvranışı ile insanlar bu uzaysız bu korkusuz bu korkuluksuz şehre üç yanından girebilecek kadar da küstahtırlar endişeyi zamandan kalp kırgınlıklarını denizden korkuyu ayetlerden cenneti anneden ve ninniden bilen bazı insanlar iyi bilir ki ay üç vakte kadar daralacak uzayacak varlığın çengelli iğneleri etlerine kadar uzayacak zamanın iç kesitinden dalga dalga büyüyen bu efkar bilinir kısmen geceye ve kısmen aşka dairdir ey yedi iklimden gölge düşleriyle esen rüzgâr ey kırık uçları ölüm sarhoşluğunun ey debdebe ve ey eşyanın harlı yangınında yanan kaynayan ruhlar size üç vakte kadar bir ayrılık bir ölüm ve bir intihar yağmura papatyalara ve kırgın sevgili kalplerine olan itimat insanı ancak taşır bir yere kadar bilirler insanlar bilinir elbet yüzümüzdeki bu tozlu kuyular bin yusuf kadar derin binlerce kır kanatlısına saygı duyacak kadar engin ve sonsuzdur bir saniye kadar o zaman korunsun yılkı atları hızdan kemirgenler uykudan ve anesteziden burnumuza kadar rüya ile yıkanalım çünkü göğsümüzde açmalıdır mutlak laleler güller yahut kara çalılar böylece hızla geçsin böylece çabucak bitsin yol yoksa koşmaktan çatlar atlar değilmi ki zindanda yavaş geçer zamanlar @.. 3Çtemmuz2binoni2i Şükrü Özmen |
bunca zamandır neden görememişim.
damarlarıma zerk etmeli bu şiiri.