Gök kubbe altında şu kısacık ömür için işte geldik, işte gidiyoruz, hoş seda bıraktık mı? bunu biz bilemeyiz ama, yakınlarımızdan başlayıp kendi üzerimize düşen görevi biz yapalım da, gerisini mevlaya bırakalım.


Ah (A) : kardeş, dost,
Akval; Sözler,
Aşk-ı İlahi : kişinin ölüm ve cehennem korkusundan, cennet nimetlerine kavuşma arzusundan sıyrılıp ulaştığı mutluluk,
Beyhude : Boş
Ecir : Sevap
Fani ; Ölümlü
Garip; Kimsesiz, zavallı. Yabancı, gurbette yaşayan.
Lalezar ;Lale yetiştirilen bahçe,
Muhabbet : Sevgi
Münker-Nekir; Münker ve Nekir meleklerinin bilinen en önemli görevi kabre konan kimseyi sorgu ve suale tabi tutmaktır.
Sıla-i rahim :Kişinin akrabâ ve yakınlarıyla alâkasını devâm ettirmesi, onları koruyup gözetmesi,
Tadat; Saymak, Yoklama
Uhuvvet ; Kardeşlik,

KARDEŞ HAKKI HELAL OLSUN


Akval anlatır mı acep, uhuvvet duyguları,
Billûr olup dökülsün, gerçek gönül sırları,
Lalezarda filizlenmiş saygı, sevgi, tohumları,
Aşk-ı ilâhiye ermek için, kardeşe sımsıkı sarılmayı.

Makbul olsun, sıla-i rahimden aldığımız pay,
Faniyiz biz, zamanımız geçmesin beyhude, kolay,
Ana, baba, ah’ı, üzmedin, bu da muhabbeti bir olay,
Tadatı huzurda, sağdan defter almak, işte bu kadar kolay,

Madem geldik dünyaya, götürecek yükümüz ecirden yana ola,
Allah sevgisinden başka, eşi, dostu, akrabayı, kardeşi, kolla,
Yarabbi, yaptıklarımızın mükafatını, evvela münker-nekir’e yolla,
Ahrette; bugünden, garip Kâmil’in hakkı, sana helâl ola.

18 /TEMMUZ/2012
Kâmil KARAKAŞ