Nerde Kaldın…
Ya bu hayata yaşamayı bilmiyoruz. Ya da bize yaşamayı öğreten biri var.
Salına salına ardımızdan gelen fon müzikleri… Ve amansız bir şekilde bizi ağlatan acı kavramlar... Neden demeden nedensiz yaşamayı öğrendiğimiz cehennem ütopyası, Nerde kaldı o güzel eğlenceli mahsul yetimiz... Nerde kaldı pamuk şekerimiz. Hayata gözümüzü tam açmadan dünya ya boş gözüyle bakmamız, Nerde kaldı katıksız kelimeler… Dilaltına saklanan gizemli kelimler nerde kaldı... Bedduadan uzak ve yeminsiz bir yaşam nerde kaldı. Duyan yok mu benim nedensiz başlayan uğultuları mı? Farid Farjadın mahsul akan fonları nerde kaldı. Benden alan şu amansız sevgili nerde kaldı... Neden hep ağlayan bizler oluyoruz. Dert eden üzülen... İnsan, büyüyünce mi anlıyor hayattan ders almayı... Neden kimse bize bir şeyler haykırmadı. Ufaktan ardımızda kalan sesler nerde… Sebepsiz ve bir kelime etmeden giden sevgili nerde kaldı. Seni seviyorum diyip de yüzünde ki tomurcukların Urfalaşması nerde... Söyle bana amansız geçen yıllarım. Söyle neden bu kadar uzak bana sevgili... Neden bir gece vaat vermeden çıkıp gitti... Ben beni yok ederken o neden yokuşları sürükledi ardımdan... Şimdi sende günahsız kalmayan ellerini çek üzerimde de, Bende bana bakan kahvemsi topraklara boğulayım. hikmetullah yetkin |