Bizim dizilerimiz vardı
Bizim dizilerimiz vardı
Yedi tepeli İstanbul da tehlikeli oyunlar oynardık Aşk üzerine Kaybeden üçüncü şahıs rolleri bize düşerdi Ali susar sessizlikle anlaşılmayı beklerdi En yüksek sesin duyulmazlığında Saatler geçmeyi bilmezdi ...Ölümünü beklerdik saniyelerin Aşk oyunumuza kavuşmak için Yusuf olmaya cesaretimiz yoktu Sessizce bir kenardan sevmeyi tercih ederdik Uyuyamazdık kaçırmanın telaşıyla Ömer kadar yaramaz değildik belki Ama Her tarafımız yara bere içindeydi onun gibi Duruydu bütün sular İçine girsek boğulmanın derinliği Hava anaç Güzel bir tablo gibi Bir gitse Bütün karakterler anlamını yitirir Sevmek bile anlamsız onsuz Sığınacakları bir liman bile kalmaz Dışarı açılan onlarca karakter bakar konağın penceresinden Kimi zamanın köprüsünden aşağı atlamayı bekliyor Uzanan bir el yıkılsa Suya düşer Biliyorum su aktıkça güzeldir Sesi yalnız akınca duyulur Göle birikmeye gelmiyor Ölüyor bütün karakterler Birde o gecekonduların konuşması yok mu? Birazcık arabesk gerçi Ama olsun Kelimeler dolu Cap canlı bir dünya Akif Tütüncü Ne zamandır İstanbul’la yüzleşmiyorum Yedi tepesini yıkıp Gözlerimle harmanlamışlar Bir boğaz geçsin diye mutluluğa Nedense Okunmuyor artık hiçbir durağın ismi Gidenler nereye gittiğini bilmeden yolcu ...Her giden diğerinden yorgun Karanfil kokuyor bulutlar Yürek çekiyor Sarhoş bir yağmuru Yalpalayarak dökülüyor Yüreğimde birikinti yokmuş gibi Oysa Her geçen yağmur binlerce defa daha geçmiştir ömürüm den Islanmak için Hissetmek lazımmış Adını koymadığım bir acıyı Ne zamandır İstanbul’la yüzleşmiyorum Yedi tepesini yıkıp Aşk yapmışlar Unutmamam için seni Hüzün boğmasın kentimin sokaklarını Dokunmasın caddelerimi bilmeyen bakışların Lalelinin yadırganan sokaklarıyım (Bir defa dönsen Bana verdiğin söze) ,,,,,,,,,,,, |