sağlamaya gelmiyor hesapsız gelişlerbütün duvarların fermuarlarını açtım çığlıkların azad mevsimi hangi intizarla yapıştın bilinmez ecinliler çilingir kurar gecelerime ne arsızsın sevgili bir türlü tükenmedi kalecik karası yarım şişen mezeler dizerim her akşam tahta masana bardağını mı efsunladın ne el yordamım olmasada tanıyorum o beyaz cepkeni alaşafaklar patladığında belli ki ; yoktur senden başka gelip giden bilmeceydin, boynunu sunmadan önceki sorguların zorlamıştı beni epeyce emeği özveriyi öp dedin önce öylece kalakaldım ve anamın nasırlı ellerinden anladım anafikrim sende kaldı, avuç içlerinden öptüğüm kadın sahi, kapari’lerin tadını bilen eker mi ekmeğine başka tohum ne lavaş kokusuna benzer kaldırımlı kasabaların ne kekik kokusuna sarı dağların çetin olur toros çiçeği can ister kan ister dizlerde yarık öyle kelepir olmaz amberi zirve baharların unutma, çerden çöpten yaptım hediyeni apansız gelirsin diye çocukluk düşlerim ışıklı şehirlerim bir dalında uzaklığın kadar yakınlıklar bir dalında göz alabildiğine tozlu düzlükler el emeğim biter belki tek günlüğüne öksüzlükler fermuarları açık tüm duvarların gitmiyor çığlıkların kasım |
sahi,
kapari’lerin tadını bilen eker mi ekmeğine başka tohum
ne lavaş kokusuna benzer kaldırımlı kasabaların
ne kekik kokusuna sarı dağların
çetin olur toros çiçeği
can ister kan ister dizlerde yarık
öyle kelepir olmaz amberi zirve baharların
Güzel bir yürek sesiydi beğeniyle okudum yüreğinize sağlık kaleminiz daim olsun saygılar