Yoksulun Bohçasından
Yanık kokan sevdalarım, geçit vermez yoldaşlarım,
Halden bilmez sitemlerim var, Alan yok mu? Kimsesiz kimselerim, kalbi taş güzellerim var, Talan yok mu? Tekini kaybetmiş küpelerim, izini kaybetmiş yollarım var, Soran yok mu? Tumturaklı düşlerim, söylenmemiş sözlerim var, Anlayan yok mu? Fütursuz teraneler, yıkılmış viraneler, Sabırsız heveslerim var. Bilen yok mu? Uçamayan kanatlarım, kaçılmayan girdaplarım, Utanan utançlarım var, Gören yok mu? Zehirli metanetim, içi boş kerametim var, Çatan yok mu? Kibirli cehaletim, bizar asaletim, gafil icazetim var, Kaçan yok mu? Nota bilmez sazendenim, kadir bilmez yarenlerim var, Tanış yok mu? Taşa çalan baltalarım, öze inmez lûgatlarım, Ağzı gevşek sırdaşlarım var, Bezen yok mu? Gönle girmez bildiklerim, Gözü bağlı kılavuzum, Tene değmez merhemlerim var, İbret yok mu? 2008 |
bohça epey dolu
yükünüz hafiflesin dilerim
insanız işte dolduk gidiyoruz, yükümüz ağır ama ara sıra eşeğin yükünü boşaltmak gerek ki daha fazla yol alabilsin / teşbihte hata olmaz, sakın kırılmayınız... eşek yüküyle yüklendik gidiyoruz işte......
("şu yok mu" kısımlarını biraz daha az kullansaydınız, daha bir akıcı olacakmış gibi...) Affınızla...