MİMAR SİNAN VE MİHRİMAH SULTAN'IN AŞKI
Bu nasıl bir aşk idi ALLAH’IM.
Kanuni Sultan Süleyman dönemi. Prut nehrini geçemiyorlar. Ne kadar uğraşsalar Ne fayda, Köprü her defasında yıkılıyor Umutlar gittikçe tükeniyor Bir gün Mimar Sinan sahile iniyor. Sahilde dalgalara bakarken Atın üzerinde gezinen bir kız görür Mimar Sinan elli yaşına girmesine rağmen Kalbi yerinden çıkacakmış gibi çarpıyor. Kim idi bu kız Yüzü ay parçası gibi Mimar Sinan hep onu izler Aşık olmuştur usta Sinan Ay parçasını belki tekrar gelir Görmek ümidiyle bekler. Ama ay parçası gelmez. Araştırıp soruşturur. Bu kız kim diye O zaman öğrenir Padişah’ın kızı olduğunu Adı Mihrimah sultan. Her zaman düşünür olmuş Mimar Sinan, Ve bir gün bir kara verir. On üç günde Prut nehrini üzerine köprü yapacağına. Mihrimah Sultan’ın gözüne girmekti. Usta Sinan aşıklar kervanına katılmıştı. Her defasında yıkılan köprü Umutlar kalmamıştır. Askerlerin morali bozuk Kanuni Sultan Süleyman öfkeli Lütfü paşa’ya söyler Mimar Sinan Bunun üzerine; Kanuni Sultan Süleyman Mimar Sultan’ı huzuruna çağırır. Mimar Sinan Padişah’ın huzuruna gelir. Ben bu köprüyü on üç günde yapacağım der. Sen ne diyorsun Koca Sinan Diğerleri köprüyü yapamazken Sen mi yapacaksın. Bana on üç gün mühlet verin Padişah’ım Mihrimah Sultan’a bakar. Gözlerini alamaz, Mihrimah Sultan’dan Farkına varır Sultanlar sultanı Ama ciddiyetini bozmaz. Mihrimah Sultana göre olamazdı Çünkü ona göre yaşlı idi. Birden Kanuninin sesi yükselir. Çalışmalar derhal başlasın Sesle kendilerine gelirler. Mimar Sinan canla başla çalışır. On üç gün sonra köprü tamamlamıştır. On üç günün zarfında Hep yıkılacak diye beklediler. Gelin görün ki köprü yıkılmaz. Yeter ki ay parçası Sultanı’nın Gözüne girmek. Onu mutlu etmek Aşkından yanıp tutuşur Usta Sinan Ve aşkla köprü yapılmış,tamamlanmış Kanuni Sultan Süleyman Ordusuyla köprünün üzerinden geçtiler Saraya vardıklarında Bir coşku,bir neşe sarar. Eğlenceler düzenlenir. Mimar Sinan’da oradadır Mimar Sinan’ın bakışlarından Anlamıştır Hürrem Sultan Bir gün huzura çağırır. Aklından ne geçiyor biliyorum. O senin kızın yaşında Olmaz,olamaz der. Ve eliyle çıkmasını emreder. Mimar Sinan yıkılmıştır. Bir çocuk gibi Hıçkıra hıçkıra ağlamıştı. Mimar Sinan evli idi. Aklına Mihri geldi. Mihrimah sultan varken aklında, gönlünde Mihri ile yapamazdı,ama evli idi. Mimar Sinan haber göndermişti. Kanun’i Sultan Süleyman’a Kızınıza talibim diye. Ama Hürrem Sultan Rüstem Paşa’yı Ay parçası ile evlendirdi. Rüstem paşa artık sadrazam ve ,Padişah’ın damadı idi. Koca Sinan bunu duyunca yıkılmıştı. Ve yine göz yaşı... Mihri’den iyice uzaklaşmıştı. Anlam veremiyordu Mihri Olamazdı kızı yaşındaki kıza Aşık olamazdı. Ama Mimar Sinan aşkından Günden güne zayıflıyordu. Kanuni Sultan Süleyman ise; Oğlu Mehmet hastalıktan kurtulamıyordu. Vefat etmişti. Bir kaç ay sonra Hürrem tuzak kurarak Kanuni’nin oğlu Mustafa’da vefat etmişti. Kanuni Sultan Süleyman üzgün olduğundan yaşlanmıştı. Kanuni Mimar Sinan’ı huzura çağırır. Oğullarıma cami,medrese yapmanı istiyorum. Kızımın adına da bir cami yapmanı istiyorum. Mimar Sinan huzurdan ayrıldıktan sonra Söz veriyor Mimar Sinan kendi kendine Öyle bir cami yapacağım ki Benim eserlerimi konuşacaklar dilden dile. Ve o aşkla camiyi yapmaya başlar. Aşklarını taşlara işler. Ve Padişah oğullarına yapılan cami tamamlar. O gün gelir ay parçası camiyi incelemektedir. Göz göze gelmeye çalışır Mimar Sinan, Ama nafile bakmamıştır bile. Mihrimah Sultan’a ait camiye’de başlamıştı usta Sinan. Yirmi bir martta bitmeliydi bu cami Bitirdi camiyi,saraya gitti Haber vermek için ay parçasına Ama kanuni üzgündür Hürrem Sultan baş ağrılarına dayanayıp Vefat etmiştir. Saray da matem havası Ay parçası içine kapanık Yemek yiyemez olmuştur. Ay parçasının yüzü solgundur. Ardından eşi Rüstem paşa vefat etmiştir. Ne büyük bir acıdır Mihrimah sultan için. Ve yine göz yaşı,yine matem havası. Bu yüzden söyleyememiştir Ay parçasına caminin bittiğine. Bir gün Mihrimah sultan tebdili kıyafet giyerek. Mimar Sinan’ı takip etmeye başladı. Mimar Sinan’ı buldu Baktı onu inceledi. Her gün gelerek takip etmeye başladı. Mimar Sinan aşkından kendini işe vermişti. Mihrimah sultan cami’i görünce Hayran olur bir kez daha Mimar Sinan’ın zekasına Baktığımda bu olamaz dedi. Edirne’den güneş batar. Üsküdar’dan ay çıkar. Mihrimah Ay ve Güneş anlamında Bugün Yirmi bir mart benim doğum günüm Doğum gününe hediye idi Mimar sinan’dan Aşık olur Mihrimah Sultan Mimar Sinan’a Senin aşkını farkına varamamışım Deyip boynuna sarılmak istese de Yapamamış,gidememişti. Saraya döndüğünde Odasına çekilip hıçkıra hıçkıra ağladı. Uykuya daldı ,uyandı. Ve yine göz yaşı.... Bir gün acı haber gelir. Mimar Sinan’ın gerçek aşkını göremediği için Mihrimah sultan vefat etmişti. Mimar Sinan bu haber üzerine yıkılır. Ay parçası artık yoktur. Mimar Sinan’da aşkını eserlere dökmüştür. Bir aşık olan kişi Diğeri bu aşkı göremeyen ama sonradan bu aşkı farkına varan kişi Mimar Sinan ve Mihrimah Sultan Aşkın simgesi olan Aşıklar kavuşamamıştır. Yazan:Seher Yıldız Saat:14.08 |
Bu tarşihi hikayeyi biliyordum ama kaleminizden zevkle okudum.
Gözlerim doldu.
Ne aşklar yaşanmış.Çok güzel yazmışsınız arkadaşım.selam sevgiler.