SİZ DE Mİ ÖYLESİNİZ ŞAİRLER
Ceplerimden küçük küçük kağıt parçaları çıkıyor.
Aklımın ucundan türlü türlü dizeler geçiyor. Siz de mi öylesiniz şairler. Bu ilhamlar adamı bir türlü uyutmuyor. Bazen peçetelere, bazen sigara kutularına yazıyorum. Bazen duvarlara, bazen oturduğum masalara yazıyorum. Siz de mi öylesiniz şairler. İki elim kanda olsa da o şiiri illa yazıyorum. Şiir kitabımın çıkmasını çok istiyorum. Şaire bir sevgilim olmasını çok istiyorum. Siz de mi öylesiniz şairler. Bağıra bağıra şiir okumasını çok seviyorum. Üstadım, hocam, şairim diyerek övülmeyi sevmiyorum. Şımarmayı, şımartılmayı, şımartmayı sevmiyorum. Siz de mi öylesiniz şairler. Ölünce şair hayatım, eserlerim unutulmayı istemiyorum. Hiçbir şairi kıskanmıyorum. Hiçbir şiirimi ezberleyemiyorum. Siz de mi öylesiniz şairler. O kadar şiir yazsam da kendime şair diyemiyorum. Şiir yazmayanlara teşvik ediyorum. Vazgeçme bu sevdadan diyorum. Siz mi öylesiniz şairler. Bir dize için canımı bile feda ediyorum. İğnenin deliğinden Hindistan’ı görüyorum. O gün yazmayınca deliriyorum, ölüyorum. Siz de mi öylesiniz şairler. Yorum ve eleştirilere küsmüyorum. Özgün ve özgür. Yaşanmamışları yaşanmış gibi yazıyorum. Siz de mi öylesiniz şairler. Kendimi dizelerde ihbar ediyorum. |