Hüzünlü Kadınlar Konağımintanımın yakasında birikmiş kara kir gibi bir yalnızlıkla geldim yüzyıllık sabırdan aşınmış bir tesbih gibi geldim örselenmiş yüreğimle bu hüzünlü kadınlar konağına geldim oturdum gül kokulu eller ömrümü yunsun diye dualarım bir amin duysun diye buradayım işte bedbaht ve yorgun gözyaşları kurumuş ve benzi solmuş kadınlar bahçede kuyu dolduruyordu zamana hayáller dokuyordu yalnızlıkları vardı yalnızlığıma nevresim işliyorlardı uykusuzluğuma geldim ay ışığında bilenmiş kederimle bu hüzünlü kadınlar konağına geldim oturdum kırılmış fincanlarımdan fal okutmaya şifalı ellere yaramı sardırmaya buradayım işte bezgin ve perişan bir heybemdeki çiviye çekice baktım bir de onların çaresizliğine baktım kendimden utandım kalktım rüzgárın kırdığı kapıları onarmaya başladım anladım ki bende zamanında bu hüzünlü kadınlar konağının duvarlarına kara çalan adamlardandım... buradayım işte bedbaht ve yorgun buradayım işte bezgin ve perişan |