TASVİR-İ AŞK
Kendiliğinden, filizlenir..
Sessiz sedasız ve kimsesiz. Kuru , çürümüş yaprakları,aralayarak,. Tek bir yapraktan serpilir, çoğalır. yemyeşil ve taptaze Dal olur, yaprak verir, Sarar sarmalar. Yamacına düştüğü ağaç mı? Ulu ,başı göğe ermiş, bir de mağrur, Kendinden emin, umursamaz.. Gövdesine dolanan , büyüyen, Küçük, sarmaşıktan habersiz. Zaman izafi, bilinmez.. Günler geceleri kovalar, Boyunu aşan, sevdalı kollar.. Ağacı ,teslim alır sonunda. Yine bilinmez bir yerinde yaşamın Tam da iki iken, bir olduklarında.. Sarmaşık ile ağacın yaprakları, Birbirinden ayrılmazlığa erdiklerinde.. En beklenmeyen anda, Sona ve ölüme yolculuk başlar. İlk günkü gibi, ansızın, Birbirlerinden habersiz, Sessiz, sedasız ve kimsesiz. Sarmaşığın yaprakları, Kurumaya başlar önce. Sonra ağaca bağlı, kolları En sonunda ise gövdesi.. Can bulduğu yere, cansız düşer, Unutulmuş ve çaresiz bir hüzünle. Bu zorlu aşk,.. Artık ,kuru yapraklardan ibarettir. Ayrılık başlamıştır, bütün ihtişamıyla. Koluna takıp getirir , yakıcı özlemleri. Çaresiz , bitmez bir sabırla birlikte. Bitmiş tükenmiş sarmaşığın, Gözyaşları , toprak üstündeki , Çiğ taneleri olmuştur artık… Her şeye rağmen, bir ışık kalmıştır, O gayret ve zaferden yadigar. Bırakmıştır ölürken, filizini, Yapraklarının yanı başına , Toprağa , çiğ tanelerinin içine. Kim bilir.. Hayat, o sevda sarmaşığının, Taze filizini ne zaman.. Ve Hangi ağaçta .. Yeniden yeşerecektir, Kimbilir..? |