MARİFET.Nakışlar dökerim, bin bir renkle. Çiçekler çizerim, dokunsan Kokusu gelir geçmiş baharlardan. Elim nasır tutar, Gözlerim yorulur, Yorulmam. Sözler dizerim, tespih misal. Özü, derya, deniz. Bazen bir kadife şal Bazen çelik yumruk Dokunur geçer size. Kalemim yorulur, Dinmem. Akşam alacalarında, Aklım zorlar, yüreğimi, Ekler, kenetlerim duygularımı. Denk getiririm kopuk uçlarını. Usanmam Ne vakit ellerime dokunsa Bin pare yüreğime İç yüzümde Kırık aynalar gibi bin bir çehre Karşılar, maharetimi. Büker boynumu, gecenin demi Seheri çağırırım imdada.. Gecenin koynundan çıkıp, Gelir, gözlere şölen şenlikli. Eteğinde, ılık ilk bahar. Ne çare o da Hem kör, hem de sağır. “Nidama ses ver !” desem.. Elim yüreğim kırılır Mahirlikten eser kalmaz Bir el uzanır göklerden, Mırıldanır içimde bir serçe “Marifet değil ki, Gözlere çarpan, sen olmak” “Asıl maharet, İmdada gelene, meram anlatmak..!” |