Defne Yaprağı
uzak yolların usta şoförü
götür beni en uzak menzile kem gözler erişmesin ardıma mor ışıklar vurmasın yadıma yollar kıskansın seyrimi ağaçlar ip gibi dizilsin kavl ile akabeler geçit vermese de götür ’bre nereye?’ deseler bakma ardına götür beni sevdalılar yurduna uçur dağlara aç kafesimi yankılasın taşlar sesimi şimdi anlıyorum seni Ey Nesimi! dağıtma pamukları Hallaç götürme ipekleri kozadan geleceğe sen de yol aç çıkmasın raylar hizadan kinliler bilmedi Eyüb sabrını kinliler bilmedi Yakup derdini kingren olmuşsa ne bilsin ki sevmeyi,sevilmeyi yoksa yüreği nasıl bilsin ki ... Kenan’a gider gibi götür beni bilmesin o kimler ve kingren gönüllüler... İbrahim’e değmeyen ateş yüreğimi yakmasın demiri çekiçlesin örsünde Davut bir umudun adıdır habeş yeter ki içimizi yıkmasın Toroslarda yankılanır kokusu ovasında ıtır ıtır har ile Akdeniz’in güneşinde kavrulur damla damla yüreklere oturur Tarsus saklar seni mağarasında yedi uyurları saklayan öz ile bilen bilir iki dağ arasında gören gönül; görmez göz ile definenin adıdır defne yaprağı kurudukça değerlenir sorarım çalınan o def ne? binekler git gide eğerlenir... tahtın soğukta musalla yaprağın dalda defne gelenlere içten el salla peşinde ki o saf ne? |
Huzurlu ve mutlu kalın hep...
Saygılarımla.............