AKŞAM YEMEĞİ
Açlık bu
Yokluk-yoksulluk bilmez Yemek gerek. Dört kişiler Ana-baba iki evlat. Oturmuşlar Karınları, guruldayarak Üçüncü sınıf lokantanın Kırık bir masasına. Önlerinde İki kase çorba Onbeş lokmalık ekmeğide beraber. Bir kase anada Diğeri babada. Ana Bir lokma ekmek atmış ağzına Bir kaşık ta çorba Çiğneyip duruyor Sakız çiğner gibi Bitmesini istemezmişçesine Yutkunmaktan korkarcasına Baba da ondan farksız Gözleri kapanır yorgunluktan Ana Mammm der. Sokar bir lokma ekmek Çocuğun ağzına. Arkadan bir kaşık çorba Çocuk yer. Ana, mammm der Bunu Kardeşi görür, Baba, mamm der Der de der. Bitmiştir çorbalar Taslar kururcasına. Ekmeklerde Son kırıntısına kadar. Su da içilmiştir üstüne yemeğin Ohh! Yarabbi şükür! Doymuşturlar Dörtbuçuk lira hesaba karşılık. Guruldaması bitmiştir Karınlarının. Mutludurlar sabaha dek. Akıllarına gelmez hiç, Beslenme uzmanlarının sözleri, İnsan hakları. Düşünemezler Fantom’ları, savaşları Konferansları. Yaşama savaşı verir onlar. Düşman güçlü, Silah yok, Fakat, Yarınlarından ümitli. İki çocuklarından Bir de doğacaktan Ümitli… Savaş ERDEM Not: 1974 yılında Adana’da aynen gerçekleşen sahnenin fotoğrafıdır. |
SEVGİLİ HOCAM KUTLARIM
GÜZEL ANLATIMA TEBRİKLERSEVGİYLE SEVENLE HOŞKALIN.......