Ay ışığıBaşını kaldır bak yukarı iki gözün üçe muhtaç yüreğini al eline yürü kızgın damdan aşağı sokak karanfil kokuyor zencefil dilli perdelerde mum ışığı tarçınlı çay bardağında dudak kızıl mı kızıl vişne reçeli iğde dallarına sarmalanmış balkonda hanımeli tırnaklar arasında boya paneli rengarenk cümbüşü şafaklar kurgulanmış bu sabah aç göğsünü kardan kelebeklere açıl sahilsiz sahipsizliklere gülüşlerine ekle beni anılarla ciltlenmiş duvar araları mürekkep kokuları kurumuş sarı yapraklarda tırnak izi ünlem işareti kilimleşmiş halılarda ayak parmak uçları sessizlik kuleleri diz kapakları pembe topuk ay yüzlü pencere aralığı ışık fırçaları gümüş dilli yatak çarşafı ılık mavi sevda kokusu gezinir dişlenmiş dudaklarda loş meyhane ağızlı kadeh kıskanır bizi sevgi nağmeleri izlenir kırkbeşliklerde Sara’lanırım “Men seni gördüm ay ışığında, köynümü verdim ay ışığında” sarmalanırım ay ışığında dedi karakedi çıktı zifir kara zindanından ay ışığında karıştı ebemkuşağına ay ışığında.. ay ışığı ay ışı kararma sakın bir daha! Volkan Kemal |
çeşit çeşit baharatların,vişne reçelinin - çilek reçelinin kokusu daha baştan çıkarıcı - : )
iğdenin,hanımelinin kokusu taa buraya geldi
- tarçınlı yeşil çayımı yudumlarken ben -
gülüşlerime ekledim seni...
severek : )