YAYLALAR
YAYLALAR
İlkbahar gelince Emir Baba’ya Çiğdemi nevruza türkü yakardı Aleyçikler kurulunca obaya Yavşan, kekik burcu burcu kokardı. Ebe-i ecdattan çok geçti nesil Gölcük, Yellibel, Tibetli nasıl? Çoban kavalıyla geçince fasıl Çan sesleri o dağları yıkardı. İstanbul Sekisi, Avcı Kalesi Dandın’la üç kuyu bitmez çilesi Emilioğlu’nun mor mu lalesi? Dereleri cığıl cığıl akardı. Ağçal, Kartalkaya soğuk aktı mı? Cıngıllı’ya kara yokuş çıktı mı? Çiçeklili sin sin ateş yaktı mı ? Güzelleri bakışıyla yakardı. Sıtma pınarı Gökkuyu vardı Yassıyurt Dişkaya Suvermez yurdu Tahtalıkalenin çoğumuş derdi Her dertlisi yaylalardan çıkardı. Kirazlı koyuna kuzu kattı mı? İkizceli Selebeden’i tuttu mu? Adayazılı Dumluca’da yattı mı? Güzelleri uğrun uğrun bakardı. Yağlıpınar’dan çok sular içtim Dona yaylasına konmadan geçtim Gedik yaylasında bir güzel seçtim Dulukbastısına altın takardı. Urganlıoğlu’nda eserdi yeller Gerali yurduna çığramı yollar Kocasızak’ta sohbet ederdi diller Güzelleri sabah erken kalkardı. Karaçamur’da eser yelin acısı Kütüklü’ye yağar dolu kırcısı Gün doğduda kalır yârin bacısı Yazmanın üstüne güller sokardı. Alıçlı seki’de güller açtımı? Göğüsle Tekneye Türkmen göçtü mü? Sevdalılar birbirine katçı mı? Lafından sözünden oba bıkardı. Koyun kuzu meleşirdi Tuzla’dan Çoban durmaz hay ederdi Güzle’den AKÇINAR’ım hasret midir özleten Sevdalar içime kurşun sıkardı M.ALİ AKÇINAR |
Ne güzel bir anlatım.
Sanki oraları görmüş, yaşamış gibi oldum.
Var olsun kaleminiz.
Sağlıcakla.