Altın Vuruş (Şiir)
A L T I N V U R U Ş
Afyon sandığı boş kalınca, buram buram dilenir beyin Örümcekler tırmanır üstüne. Ruh çökümü, hiçlik!.. Duyarsın kırılan düşlerin sesini, zangır Zangır üşüdükçe daralır beden, büzüşür Kesintiye uğrarsın, seni askıya alır hayat. Kurumuş dere yalnızlığı, susamışlık, som bağımlılık Devinir düş barınağı… Belleğini kazıyacağın yere, seğirttin Bin çekimlik haz duyarsın bir çekişte, baldan tatlı Çadır kurmayı düşlerken mutluluğa İlaç gibi geldiğini sanırsın, çatladıkça imgeler Ah ayrıntılar..!? Dalga dalga vurur yürek kıyılarına!.. Bedenselden ruhsala gömüldün, yüzün sevindi Duyumsuyor musun, düşlükte ne kaldı?.. Nasıl olsa bağımlılar yazıyor ölümün önsözünü!.. İçine sinen seni, erkek gibi aldatır Tekrar çağırır kırılan günün, geceler azar Kendi izinde, yine derde düşersin çığlık çığlığa..! Ayaza kesen göl kadar durgun gözlerin Kanına tutunamaz strese kapılan ruhun Savrulur kuyuya düşen çığlığın!.. İki zaman arası boşluk… Ölüme denk düşer uzayan çöl..! Ecel elinde, iksire; bağımlı olduğun aşkına Yalınayak, ölümü özlemiş gibi altın vuruşa koşarsın..!? Gel çarem, yol göster hayat, süpürmesinler beni!.. Ali Akdemir 17. 12. 004 Kayseri |
Hiç insan ölümü d a m a r larına
Doruk duyumu yaşatan altın vuruşla
Yani zevk adına
Zevksizliğe değer mi
Sorunlardan kurtuluş sanılıyorsa ö l ü m
Aldanıyorsun
Yazık be gençliğine
D e l i K A N l ı
Sen çıldırmışsın
Günbe gün eriyip ölüyorsun
Ölümün ağırıma gidiyor
Çünkü daha bir fidansın
Yepyeni iklimlerde
Y a ş a m a y a layık CAN-sın
ansıdı yine kafamda çocukluğumun güzel düşleri
bu bir çağrıdır insana bu bir çağrıdır ölümü satanlara saygılarımla