KÜLLER VE DÜŞLER
Kanatırsın bazen ağacın Dallarını
üşütmek gerekir tekerli sandelyedeki bacakları belki belki dostum acıtırtım bazen sızlayan yaranı belki acır da belki kocaman bir yumruk atmak istersin ama kıyamazsın vedaların içinde dostum bir çocuk çorabı kalır geriye kanlı bir varis ağrısıdır gider yüreğindeki çıldırdırsın çığlıklardan çocuk yaparsın belki bağırsın duyamazsın şimdi ve bu hayat sana nakış işler mavi boncuk yapar Ahmet KAYA Belki sadece doğum gününü o kutlar iyimsel bir gül açar yanaklarında hatırladığında beni faşizme doyarsın Suphi ile Nazlıcan ın kafasına kendin sıkarsın üç beş gergef alırız da kurma kollarını boşaltırız dağın yamacına bu gecede hangimiz peşmerge giyecek hangimiz gerilla terörist hangimizin annesi Türktü belki dostum bu savaş korkulu bir veda yumağı belki çılgınca yakarış sevdaya belki de bedavaya alınan gencecik kadın etlerini un kamyonlarında ezdirmek belki... küçük bir sandal yaparak kaçalım hadi buralardan Sevdiğimiz herkesi toplayalım herkesi bir şehirde herkesi bir kuytuda bırakalım herkesi bir okyanusta yıkayalım kaçalım hadi gel günahlarından arınarak kutsanıp kutsal suda Kabe de Havra da Kilise de nerede istersen inandığın birşey varsa yılma beni dinle kaç inandığın birşey varsa küllerini savur üzülme sakın küllerin gün gelir seni vurur. [ /kalin ] |
gönül sesiniz susmasın kutlarım .saygılar. selamlar