YOLCU (BÖLÜM 3)
""Sizde zekisiniz korkarsınız belki..""
"Ben zeki değilim, yolcuyum. Size söylediğim bu sözlerse ordan burdan duyduklarımdır.." ""Yolcular , hayatlara girer kendini düşüncelerini bırakır gideler. Keşke yolcu olsaydım . Sizin gibi olmak isterdim bayım."" "Ben olmak istedigim gibiyim ve keşkelerim olmadı imkanım ..neyse onu özgür kıldım kendime" ""Sizce bırakmalımıyım düşünmeyi . Özgür olmak istiyorum hafiflemek istiyorum ."" "Sizce özgürlük bu mu bayan ?" ""İnanın bilmiyorum.."" "Bilincsizce hareket etmek ahmakların işidir zeki ve akıllı insan düşünmeye başladıgı andan itibaren ölümüne kadar dağınık ama planlı yaşar o zamanda hiç "keşke"demez." ""Zekiysem neden ahmak gibi davranmak istiyorum?"" "1854.. Bir adam tüm ailesini öldürdü neden yaptın diye sorduklarında "Bu ölümüme kadar yaşanmış ve yaşanması gereken bir plandı ."demiş.(Amerika / Oklahama) Düşünmekten biraz olsun vazgeçmek için bayan,cünkü zeki insan aptaldan hem tiksinir hemde kıskanır.." ""Ne kadar açgözlüyüm o halde.."" "Körü anlayabilecek kadar ve kör olacak kadar." ""Kendi içimde özgürken bilinçsizce özgür olmak istiyorum özgürlükten özgürlüğe koşmak.."" "Bakın güzel bayan dinleyin beni... ...Şehrin birinde iki kız kardeş yaşarmış, bu kızlar çok zeki ve akıllılarmış. O kadar ki kızlar birgün annelerine gelip; -Anne biz artık okula gitmek istemiyoruz,çünkü okulun bize öğretebileceği bişi yok artık. demişler.Anneleri olanların farkınadaymış ve sabaha kadar düşünmüş. Bir an aklına çok eski bir dostu gelmiş. Bir bilge. Sabah ilk işi kızlarını uyandırıp bu güzel haberi onlara söylemiş. Kızlar sevinç içindelermiş. Uzun bir yolculugun ardından bilgenin yaşadığı eve varmışlar. Kadın durumu bir bir anlatmış bilgeye, bilgede bu görevi memnuniyetle kabul etmiş. Gel zaman git zaman kızlar bilgeden yeni şeyler öğreniyor ve bu sebepten dolayı çok mutlu oluyorlarmış. Fakat bir gün gelimiş ve kızlardan biri diğerine -Bence gitmenin vakti geldi , bilgenin bize öğretebileceği birşey kalmadı.demiş. Diğer kız; - Ama bunu ona söylersek çok üzülecek. -merak etme buldum ben çağresini. demiş ve anlatmaya başlamış. -Avucumun içine bir kelebek saklıycam ve sorucam bilgeye lakin sormamın bir şartı var... Şayet bilirse eğer o gidin diyene kadar yanından ayrılmayacağız. Yok eğer bilemezse biz dilediğimiz zaman cekip gideceğiz. Madem ki bilge bir kişi ozaman bilsin bakalım, avucumdaki kelebek ölümü? canlımı? eğer ölü derse . avucumu acıp kelebegi serbest bırakıcam, yok canlı derse avucumu hafif sıkıp kelebeği öldürüceğim. Yani her halukarda bilge bilememiş ve bizde istediğimiz zaman cekip gidebileceğiz... ... Akşam oldüğünda, bilge eve gelir yemekler yenir ve kızlar aynen planını uygulamaya başlar. Kız bilgeye şartını söyler bilgede kabul eder ve kız avucunu bilgeye dogru uzatır. Bilge uzun uzun kızın gözlerine bakar,bakar,bakar ve şöyle der - HERŞEY SENİN İKİ AVUCUNUN ARASINDA DER..." ""Herşey benim avuçlarımın arasında öyle mi ?"" "Sizce aramızda ki fark ne bayan ?" ""Zeki biriyim bunu bilmeliydim ama bilmiyorum .Farkımız bu."" "Sİz zekisiniz bense tecrübeli.ZEki değilim sizin bu hallerinizden faydalanıp tecrubelerimle bişiler anlatmaya çalıştım lakin siz anlamları benimseyip düşünmeye başladınız.Benim düşünmeye ihtiyacım yok.. Benim görmeye sizin düşünmeye ihtiyacınız var." ""Tecrübelerinize bir şekilde faydam dokunduysa sevinç doluyum o halde."" "Harap ettiniz beni , emin olunuz." ""O kadar beter olamazsınız.."" "Şuan sadece sizi hayal ediyorum..Hülyalar da yüzüyor gibiyim adeta." ""Yeni bir hayata gebe kalıcaksam hayalime girmene izin veriyorum bayım..."" ... DEVAM EDECEK.. EYLÜL AKYÜZ |