Nisyan’Hiçbir kalem incitmeyecek!..’ dedi, Seni ’İyileşeceksin,yaralarına merhem olacak..’ dedi,mürekkebin her rengi Yüreğimi yitirdiğim bir gündü Sen,yoktun Kalçaların,memelerin ve ellerin vardı Bildiğim her dua sana ulaşamayacak kadar uzak Ve İçine girdiğim her düş sokağı korkularımı artıracak kadar dardı. Gözlerini ağzımın içine gömmüştün Suskundun Bir böğürtlen kuşu gibiydi sesin Duyabilene ’aşk’ olsun!.. Ve Yalayıp geçiyordu tüm öksüz bırakılmış bedenleri nefesin ’Adem’in oğlu cinnet geçirir,Havva’nın kızı sevişir!..’ dedi şair ’Korkma,su akacak yolunu bulacak,gidilememiş yerler yakın olacak..’dedi mübaşir Aklımı geri getirdiğim bir gündü Sen,vardın Kalçaların,memelerin ve ellerin yoktu Unuttuğum her tövbe sana dokunacak kadar yakın Ve Dışında durduğum her daire beni içine alacak kadar boldu Haykırıyordum Bir mezar taşı kuşu gibiydi sesim Soldum.. Duydun ya, ’vah’ olsun!.. Ve Sırtıma yükleyip geçiyordum bir bir tüm arta kalmış bedenleri.. bu da benim son işim ’Bir cinnet sonrası bölüşülen her şey yetersizdir!’ dedi ’Boyanabilir tüm renklere hayat veren renksizliktir..’dedi Ve Kim olduğunu söylemedi Aklımı ve yüreğimi sunduğum bir gündü Ne sen,ne de ben vardım Tırmıklıyordu toprağı çocuk.. Ağustos2012 Antalya |