PANDORA
susma
periyodik işkence seanslarına yatırılıyor anarşist tebessümlerim bilir misin pandora bir piç kurusuyum tanrının evlatlığından atılmış ellerimin küçüklüğündendi dualarımın kabul olmayışı uykularım intihar ettiğinde anladım on yedisinde "erdal" dediler yarınlarıma susma srebrenitsa’da çığlığı oluyorum bir annenin suzinak yutkunmuş mevsim çömezi bir hazirandan geliyoruz dikişi sökük bütün yaralarımızın bizden uzaklarda sonbahara hazırlanıyor ağustos zaman ne de çabuk geçiyor pandora ceplerimiz geç kalınmış yaşanmışlıklarla dolu oysa susma ansızın bir tabanca sesi oluyorum mayakovskinin odasında ardımda iç kanamalı bir mektup beni azıcık sever misin pandora çünkü martılara yem oluyor uykularım bu kent bir yerlerime batıyor çünkü ölmeden sığdırtma beni kabrime "vefa" sadece bir semt ismi değildir pandora susma pasaportum oluyor çatal bıçak yiyen düşüncelerim vatanın hep sağolduğu bir coğrafyada gözlerine konuğum bu gece sakın ağlama beni beni uçurumlara tut güz yavrusu saçlarından aşağı silerim gelmişini geçmişini adına kefenler giydirilsin pandora kimliğinde yazılmıyorsa soyadım susma kaderim oluyor üç kibrit çöpü ve diyarbakır cezaevi "SEZAİ AKIN" |
Hoş geldin 'Şiir'...