KENDİMDEN BİLİYORUM...
Şimdi başın dumanlı gözlerin gam rengidir
Saçlarını yolarsın, kendimden biliyorum... Gece iğneli fıçı şişe kafa dengidir Efkarını sularsın, kendimden biliyorum... Yarınları ellere sadaka verirsin de Geri dön diyen olmaz meçhule yürürsün de En kutsal yıldızını kayarken görürsün de Ecelini dilersin, kendimden biliyorum... Birkaç adım geçersin aşkın değerlerini Mecnun beyi, Ferhat’ı ve de diğerlerini Belki dağları değil ama ciğerlerini Usul usul delersin, kendimden biliyorum... Kırkayak sancıları sürükleyip peşine Mazlum lokma ararsın sabıkalı dişine Sıkılı yumruğunu indirip de döşüne Acı acı gülersin, kendimden biliyorum... Tuzun kuru bu demde gününe gün katarsın Keyfin kederine denk sere-serpe yatarsın Bütün ihtişamınla kışa kafa tutarsın Baharında solarsın, kendimden biliyorum... Tüm sermayen yetmişlik ve bir yığın bilmece Kaleme gücün yeter meze olur her hece Kapatıp perdeleri işte böyle her gece O şarkıyı çalarsın, kendimden biliyorum... Fıttırırsın, hasretin mantığını aşar da Aman bilmez bir sima ulu-orta koşar da Mumya dediğin minnet belleğinde yaşar da Hafızanı silersin, kendimden biliyorum... Ali ERDİNÇ |