YEZİD SOYUDUR EMEVİLERŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Mehdi Aksu
8 Ağustos 2012 Dört kanun Her insan için dört kavram ve kanun vardır. Bunlar, veraset, (kalıtım) eğitim, beslenme ve çevre kanunlarıdır. Bu dört kanun kendi içerisinde menfi ve müspet olarak ikiye ayrılır. Kalıtım kanunu, anne ve babada bulunan genler vasıtası ile çocuğa geçen vasıflara denir. Kıskanç bir anne ve babanın çocukları da büyük bir olasılıkla kıskanç olurlar. Zira genler vasıtası ile anne ve babada bulunan sıfatlar çocuğa sirayet eder. Bunun terside böyledir. Şöyle ki, insaflı ve merhametli bir anne ve babanın çocukları da büyük bir olasılıkla şefkatli ve merhametli olur. Eğitim kanunu da insan için çok önemlidir. Eğitim kanunu açısından yanlış ve kötü bir eğitim içerisinde olan insan kendisine ve topluma zararlı olur. Bu kişi eğer Müslüman ise din içinde dinsizlik eder, dine bidatler ve hurafeler sokar. Beslenme kanunu da insan için çok önemli ve etkilidir. İslam dini beslenme kanunu hakkında özellikle anneye birçok emirler vermiştir. Örneğin, hamile kadınlara ayva, elma, armut yemeleri ve kokulu olan yiyeceklerden kaçınmaları tavsiye edilmiştir. Bunları tıp ilmide tavsiye etmiştir. İslam’a göre helal ve haram yiyeceklerde çocuğun ruhunda eserler bırakır. Bir çocuğun nutfesi haramdan teşkil olursa bu çocuk fasık olabilir. Çevre kanununa gelince, insanın bulunduğu çevre salim, güzel ve sağlıklı bir çevre ise veya kötü, bozuk ve ahlaki değerlerden yoksun bir çevre ise, insan büyük bir olasılıkla o sele kapılacaktır. Çünkü akarsuyun aksine doğru yüzmek çok zordur. Çevre kanunu da insan hayatında bu denli önemlidir. Bir insanın bu dört kanunun bir tanesinde bile olumsuz alanda bulunması, insanın fitneci ve fesatçı olmasına sebep olabilir. Ama bazı insanlar her dört kanunda da olumsuz bir ortamda olmasına rağmen ilim vesilesi ile kendilerini kurtarmışlar ve hidayeti bulmuşlardır. İnsanlık ve İslam tarihinde bunun birçok örnekleri vardır. Ömer b. Abdul Aziz Emevi halifelerindendi. Halifeliğinin o kısa müddetinde Şia’ya birçok hizmetleri olmuş ve toplumsal adaleti sağlayabilmiştir. Onun hilafeti zamanında İslam memleketlerinde pek fakir bulunmazdı. Hilafeti gasp etmesinin dışında tarihi açıdan iyi bir şahsiyetti. Ama imamet inancına göre bize göre kabul gören birisi değildir. Muaviye ve sonrasında olduğu gibi Ömer b. Abdul Aziz döneminde de Hz. Ali’ye (a.s) her namazdan sonra lanet etmek yaygındı. Ömer b. Abdul Aziz bu lanetlemeden fazlasıyla rahatsızlık duyuyordu. Bu sebepten dolayı uzun yıllar yapılan bu Emevi çirkefine bir son vermiş ve İmam Ali’ye (a.s) lanet edilmesini yasaklamıştır. Ömer b. Abdul Aziz’ in kendisi şöyle diyor; “Ben eğer iyi bir insan olduysam, iyi bir insan olmama bir muallim vesile oldu.” Görüldüğü gibi bir muallimin vermiş olduğu ilim, Ömer b. Abdul Aziz’in toplumsal adaleti sağlamasına ve İmam Ali’ye (a.s) yapılan laneti kaldırmasına sebep olmuştur. Bunları yapan kişinin babası Abdul Aziz Emevi halifelerinin hatibiydi. O dönemde halifelerin hatibi minbere çıktığında İmam Ali’ye (a.s) lanet okumak zorundaydı. Aksi takdirde hatip olamazdı. Ömer b. Abdul Aziz babası hakkında şöyle diyor; babam çok usta bir hatip olmasına rağmen Hz. Ali’nin (a.s) adına geldiğinde dili kekelerdi. Bir gün babama sordum; “Sen çok usta bir hatip olmana rağmen neden Hz. Ali’nin (a.s) adını diline getirdiğinde dilin kekeliyor?” Bana şöyle cevap verdi; “Eğer halk Ali’in faziletlerini bilseydi bizim etrafımıza toplanmazlardı. Ali faziletlerin kaynağıdır.” Abdul Aziz’in bu hali oğlu Ömer’in veraset kanunu açısından çok kötü bir durumda olduğunu gösterir. Beslenme kanunu açısından da kötü bir konumdaydı. Zira o öyle bir babanın ekmeğini yiyordu ki, o babanın kazancı Hz. İmam Ali’ye (a.s) yapılan lanet ile ele geliyordu. Eğitim ve çevre kanunu açısından da iyi bir konumda değildi. Bunlara rağmen, bir muallimin Ömer b. Abdul Aziz’in kalbine attığı bir kıvılcım zamanla alevlendi ve Ömer b. Abdul Aziz açısından olumsuz olan dört kanunu da etkisiz hale getirdi. Bu tarihi vakıada da görüldüğü gibi, ilim menfi tarafta olan dört kanunun müspet olmasına sebep olmuştur. Bunun için muallimlerin işi Allah katında çok önemli ve değerli bir şeydir.
Allah emirler verdi, Kur’an-ı Kerim ile
Bir peygamber gönderdi, tüm fazileti ile İmam Ali’yi verdi, Ali vekildir dedi Haşimi soyundadır, Muhammed Ali ile. Emevi hep düşmandı, yaşar Hicaz boyunda İslam’la savaş etti, Yezidler var soyunda Emeviler kafirdi, hem de en azılısı İslam’a karşıydılar, koca tarih boyunca. Sadece din dediler, hak hukuku yediler Allah emri dışlandı, Ali kötü dediler Ehl-i Beyt’e küfretti, Muaviye Yezitler Bir iktidar için, sadece din dediler. Tüm Şia karalandı, halife oldu Yezit İçkici ve sapıktı; İslamiyet düşmanı İmamet’i dışladı; iblis denilen Yezit. Ali, Rab emri farzdır, inkar etmektir Yezit. "YÜCE YARADAN ALLAH EMRİ İLE PEYGAMBERİMİZ (SAV) HZ. MUHAMMED TARAFINDAN GADIRİ HUM DENİLEN YERDE VASİ VE TEK YETKİLİ İLAN EDİLEN İMAM ALİ İLE İMAMETİNİ DIŞLAYANLAR İSTEDİKLERİ KADAR NAMAZ KILSIN ANCAK VE ANCAK BİRER YEZİD OLACAKLARDIR." |
HZ. ALİ İÇİN NAZİL OLMUŞ BAZI AYETLER
Kaynak:Kur'an-ı Kerim/Bakara Sûresi/Sayfa:7/Cüz:1/39. Ayet: İnkâr edenler ve âyetlerimizi yalanlayanlara gelince, işte bunlar cehennemliktir. Onlar orada ebedî kalacaklardır. ﴾39﴿وَالَّذ۪ينَ كَفَرُوا وَكَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ۟ ﴿٣٩﴾
Kaynak: Kur'an-ı Kerim/En'âm Sûresi/Sayfa:149/Cüz:8/Ayet:156-157: Kitap, yalnız bizden önceki iki topluluğa (yahudilere ve hıristiyanlara) indirildi. Biz onların okumalarından habersiz idik" demeyesiniz, yahut, "Eğer bize kitap indirilseydi biz onlardan daha çok doğru yolda olurduk" demeyesiniz, diye bu Kur'an'ı indirdik. İşte size Rabbinizden açıkça bir delil, bir hidayet ve bir rahmet geldi. Artık Allah'ın âyetlerini yalanlayan ve (insanları) onlardan çeviren kimseden daha zalim kimdir!? İnsanları âyetlerimizden alıkoymaya kalkışanları, yapmakta oldukları engellemeden dolayı azabın en kötüsü ile cezalandıracağız. ﴾156-157﴿
اَوْ تَقُولُوا لَوْ اَنَّٓا اُنْزِلَ عَلَيْنَا الْكِتَابُ لَكُنَّٓا اَهْدٰى مِنْهُمْۚ فَقَدْ جَٓاءَكُمْ بَيِّنَةٌ مِنْ رَبِّكُمْ وَهُدًى وَرَحْمَةٌۚ فَمَنْ اَظْلَمُ مِمَّنْ كَذَّبَ بِاٰيَاتِ اللّٰهِ وَصَدَفَ عَنْهَاۜ سَنَجْزِي الَّذ۪ينَ يَصْدِفُونَ عَنْ اٰيَاتِنَا سُٓوءَ الْعَذَابِ بِمَا كَانُوا يَصْدِفُونَ ﴿١٥٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:119/Cüz:6/67. Ayet (Tebliğ Ayeti):
Ey Peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan onun verdiği peygamberlik görevini yerine getirmemiş olursun. Allah seni insanlardan korur. Şüphesiz Allah, kafirler topluluğunu hidayete erdirmeyecektir. ﴾67﴿ يَٓا اَيُّهَا الرَّسُولُ بَلِّـغْ مَٓا اُنْزِلَ اِلَيْكَ مِنْ رَبِّكَۜ وَاِنْ لَمْ تَفْعَلْ فَمَا بَلَّغْتَ رِسَالَتَهُۜ وَاللّٰهُ يَعْصِمُكَ مِنَ النَّاسِۜ اِنَّ اللّٰهَ لَا يَهْدِي الْقَوْمَ الْكَافِر۪ينَ ﴿٦٧﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:107/Cüz:6/3. Ayet (İkmal Ayeti):
Ölmüş hayvan, kan, domuz eti, Allah'tan başkası adına boğazlanan, (henüz canı çıkmamış iken) kestikleriniz hariç; boğulmuş, darbe sonucu ölmüş, yüksekten düşerek ölmüş, boynuzlanarak ölmüş ve yırtıcı hayvan tarafından parçalanmış hayvanlar ile dikili taşlar üzerinde boğazlanan hayvanlar, bir de fal oklarıyla kısmet aramanız size haram kılındı. İşte bütün bunlar fısk (Allah'a itaatten kopmak)tır. Bugün kafirler dininizden (onu yok etmekten) ümitlerini kestiler. Artık onlardan korkmayın, benden korkun. Bugün sizin için dininizi kemale erdirdim. Size nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslâm'ı seçtim. Kim şiddetli açlık durumunda zorda kalır, günaha meyletmeksizin (haram etlerden) yerse şüphesiz ki Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir. ﴾3﴿حُرِّمَتْ عَلَيْكُمُ الْمَيْتَةُ وَالدَّمُ وَلَحْمُ الْخِنْز۪يرِ وَمَٓا اُهِلَّ لِغَيْرِ اللّٰهِ بِه۪ وَالْمُنْخَنِقَةُ وَالْمَوْقُوذَةُ وَالْمُتَرَدِّيَةُ وَالنَّط۪يحَةُ وَمَٓا اَكَلَ السَّبُعُ اِلَّا مَا ذَكَّيْتُمْ وَمَا ذُبِحَ عَلَى النُّصُبِ وَاَنْ تَسْتَقْسِمُوا بِالْاَزْلَامِۜ ذٰلِكُمْ فِسْقٌۜ اَلْيَوْمَ يَـئِسَ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا مِنْ د۪ينِكُمْ فَلَا تَخْشَوْهُمْ وَاخْشَوْنِۜ اَلْيَوْمَ اَكْمَلْتُ لَكُمْ د۪ينَكُمْ وَاَتْمَمْتُ عَلَيْكُمْ نِعْمَت۪ي وَرَض۪يتُ لَكُمُ الْاِسْلَامَ د۪يناًۜ فَمَنِ اضْطُرَّ ف۪ي مَخْمَصَةٍ غَيْرَ مُتَجَانِفٍ لِاِثْمٍۙ فَاِنَّ اللّٰهَ غَفُورٌ رَح۪يمٌ ﴿٣﴾
Kaynak: Kur’an-ı Kerim/Mâide Sûresi/Sayfa:117/Cüz:6/55. Ayet :
Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. ﴾55﴿ نَّمَا وَلِيُّكُمُ اللّٰهُ وَرَسُولُهُ وَالَّذ۪ينَ اٰمَنُوا الَّذ۪ينَ يُق۪يمُونَ الصَّلٰوةَ وَيُؤْتُونَ الزَّكٰوةَ وَهُمْ رَاكِعُونَ ﴿٥٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ A'râf Sûresi /Sayfa:154/Cüz:8/36. Ayet:
Âyetlerimizi yalanlayanlar ve onlara uymayı kibirlerine yediremeyenlere gelince işte onlar cehennemliklerdir. Onlar orada ebedi kalacaklardır. ﴾36﴿وَالَّذ۪ينَ كَذَّبُوا بِاٰيَاتِنَا وَاسْتَكْبَرُوا عَنْهَٓا اُو۬لٰٓئِكَ اَصْحَابُ النَّارِۚ هُمْ ف۪يهَا خَالِدُونَ ﴿٣٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:32/Cüz: 2/207. Ayet:
İnsanlardan öylesi de vardır ki, Allah'ın rızasını kazanmak için kendini feda eder. Allah kullarına çok şefkatlidir. ﴾207﴿وَمِنَ النَّاسِ مَنْ يَشْر۪ي نَفْسَهُ ابْتِغَٓاءَ مَرْضَاتِ اللّٰهِۜ وَاللّٰهُ
رَؤُ۫فٌ بِالْعِبَادِ ﴿٢٠٧﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Ra'd Sûresi/Sayfa:250/Cüz:13/7. Ayet:
İnkâr edenler, "Ona Rabbinden bir mucize indirilseydi ya!" diyorlar. Sen ancak bir uyarıcısın. Her kavim için de bir yol gösteren vardır. ﴾7﴿وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَوْلَٓا اُنْزِلَ عَلَيْهِ اٰيَةٌ مِنْ رَبِّه۪ۜ اِنَّـمَٓا اَنْتَ مُنْذِرٌ وَلِكُلِّ قَوْمٍ هَادٍ۟ ﴿٧﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Yasin Sûresi/Sayfa:440/Cüz: 22/12. Ayet:
Şüphesiz biz, ölüleri mutlaka diriltiriz. Onların yaptıklarını ve bıraktıkları eserlerini yazarız. Biz her şeyi apaçık bir kitapta (Levh-i Mahfuz'da) bir bir kaydetmişizdir. ﴾12﴿ اِنَّا نَحْنُ نُحْـيِ الْمَوْتٰى وَنَكْتُبُ مَا قَدَّمُوا وَاٰثَارَهُمْۜ وَكُلَّ شَيْءٍ اَحْصَيْنَاهُ ف۪ٓي اِمَامٍ مُب۪ينٍ۟ ﴿١٢﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Sâffât Sûresi/Sayfa:446/Cüz: 23/24. Ayet:
Allah meleklere şöyle emreder: "Zulmedenleri, eşlerini ve Allah'ı bırakıp da tapmakta olduklarını toplayın, onları cehennemin yoluna koyun ve onları tutuklayın. Çünkü onlar sorguya çekileceklerdir. ﴾22-24﴿اُحْشُرُوا الَّذ۪ينَ ظَلَمُوا وَاَزْوَاجَهُمْ وَمَا كَانُوا يَعْبُدُونَۙ ﴿٢٢﴾مِنْ دُونِ اللّٰهِ فَاهْدُوهُمْ اِلٰى صِرَاطِ الْجَح۪يمِۙ ﴿٢٣﴾وَقِفُوهُمْ اِنَّهُمْ مَسْؤُ۫لُونَۙ ﴿٢٤﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Tekasür Sûresi/Sayfa:600/Cüz:30/8. Ayet:
Sonra o gün, nimetlerden mutlaka hesaba çekileceksiniz? ﴾8﴿ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ النَّع۪يمِ ﴿٨﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Muhammed Sûresi/Sayfa:509/Cüz:26/29. Ayet:
Yoksa, kalplerinde hastalık olanlar Allah'ın, kinlerini ortaya çıkarmayacağını mı sandılar? ﴾29﴿اَمْ حَسِبَ الَّذ۪ينَ ف۪ي قُلُوبِهِمْ مَرَضٌ اَنْ لَنْ يُخْرِجَ اللّٰهُ اَضْغَانَهُمْ ﴿٢٩﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Muhammed Sûresi/Sayfa:510/Cüz:26/30.Ayet:
Biz dileseydik, onları sana gösterirdik de, sen onları yüzlerinden tanırdın. Andolsun, sen onları, konuşma tarzlarından da tanırsın. Allah yaptıklarınızı bilir. ﴾30﴿وَلَوْ نَشَٓاءُ لَاَرَيْنَاكَهُمْ فَلَعَرَفْتَهُمْ بِس۪يمٰيهُمْۜ وَلَتَعْرِفَنَّهُمْ ف۪ي لَحْنِ الْقَوْلِۜ وَاللّٰهُ يَعْلَمُ اَعْمَالَكُمْ ﴿٣٠﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Nahl Sûresi/Sayfa:272/Cüz:14/43.Ayet:Senden önce de ancak, kendilerine vahyettiğimiz birtakım erkekleri peygamber olarak gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun. ﴾43﴿وَمَٓا اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ اِلَّا رِجَالاً نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُٓوا اَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَۙ ﴿٤٣﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Enbiyâ Sûresi/Sayfa:322/Cüz:17/7.Ayet:Senden önce de ancak kendilerine vahyettiğimiz bir takım erkekleri peygamber gönderdik. Eğer bilmiyorsanız ilim sahiplerine sorun.﴾7﴿وَمَٓا اَرْسَلْنَا قَبْلَكَ اِلَّا رِجَالاً نُوح۪ٓي اِلَيْهِمْ فَسْـَٔلُٓوا اَهْلَ الذِّكْرِ اِنْ كُنْتُمْ لَا تَعْلَمُونَ ﴿٧﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/İsrâ Sûresi/Sayfa:290/Cüz:15/81.Ayet:
De ki: "Hak geldi, batıl yok oldu. Şüphesiz batıl, yok olmaya mahkumdur." ﴾81﴿وَقُلْ جَٓاءَ الْحَقُّ وَزَهَقَ الْبَاطِلُۜ اِنَّ الْبَاطِلَ كَانَ زَهُوقاً ﴿٨١﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/A'râf Sûresi/Sayfa:160/Cüz:8/81.Ayet:"Hakikaten siz kadınları bırakıp, şehvetle erkeklere yaklaşıyorsunuz. Hayır, siz haddi aşan bir toplumsunuz." ﴾81﴿اِنَّكُمْ لَتَأْتُونَ الرِّجَالَ شَهْوَةً مِنْ دُونِ النِّسَٓاءِۜ بَلْ اَنْتُمْ قَوْمٌ مُسْرِفُونَ ﴿٨١﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Zuhruf Sûresi/Sayfa:492/Cüz:25/41.Ayet:
Ya biz seni (bu dünyadan) alır götürürüz de, onlardan intikam alırız. ﴾41﴿فَاِمَّا نَذْهَبَنَّ بِكَ فَاِنَّا مِنْهُمْ مُنْتَقِمُونَۙ ﴿٤١﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Beyyine Sûresii/Sayfa:598/Cüz:30/7.Ayet:
Şüphesiz, iman edip, salih ameller işleyenler var ya; işte onlar yaratıkların en hayırlısıdırlar. ﴾7﴿اِنَّ الَّذ۪ينَ اٰمَنُوا وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِۙ اُو۬لٰٓئِكَ هُمْ خَيْرُ الْبَرِيَّةِۜ ﴿٧﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/A'râf Sûresi/Sayfa:173/Cüz:9/172.Ayet: Hani Rabbin (ezelde) Ademoğullarının sulplerinden zürriyetlerini almış, onları kendilerine karşı şahit tutarak, "Ben sizin Rabbiniz değil miyim?" demişti. Onlar da, "Evet, şahit olduk (ki Rabbimizsin)" demişlerdi. Böyle yapmamız kıyamet günü, "Biz bundan habersizdik" dememeniz içindir. ﴾172﴿وَاِذْ اَخَذَ رَبُّكَ مِنْ بَن۪ٓي اٰدَمَ مِنْ ظُهُورِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَاَشْهَدَهُمْ عَلٰٓى اَنْفُسِهِمْۚ اَلَسْتُ بِرَبِّكُمْۜ قَالُوا بَلٰىۚۛ شَهِدْنَاۚۛ اَنْ تَقُولُوا يَوْمَ الْقِيٰمَةِ اِنَّا كُنَّا عَنْ هٰذَا غَافِل۪ينَۙ ﴿١٧٢﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/A'râf Sûresi/Sayfa:156/Cüz:8/44.Ayet:Cennetlikler cehennemliklere, "Rabbimizin bize va'dettiğini biz gerçek bulduk. Siz de Rabbinizin va'd ettiğini gerçek buldunuz mu?" diye seslenirler. Onlar, "Evet" derler. O zaman aralarında bir duyurucu, "Allah'ın laneti zalimlere!" diye seslenir. ﴾44﴿وَنَادٰٓى اَصْحَابُ الْجَنَّةِ اَصْحَابَ النَّارِ اَنْ قَدْ وَجَدْنَا مَا وَعَدَنَا رَبُّنَا حَقاًّ فَهَلْ وَجَدْتُمْ مَا وَعَدَ رَبُّكُمْ حَقاًّۜ قَالُوا نَعَمْۚ فَاَذَّنَ مُؤَذِّنٌ بَيْنَهُمْ اَنْ لَعْنَةُ اللّٰهِ عَلَى الظَّالِم۪ينَۙ ﴿٤٤﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Vakıa Sûresi /Sayfa:534/Cüz:27/10.Ayet: (İman ve amelde) öne geçenler ise (Ahirette de) öne geçenlerdir. İşte onlar (Allah'a) yaklaştırılmış kimselerdir. ﴾10-11﴿وَالسَّابِقُونَ السَّابِقُونَۙ ﴿١٠﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Zuhruf Sûresi/Sayfa:492/Cüz:25/45.Ayet:Senden önce gönderdiğimiz elçilerimize sor: Rahmân'dan başka kulluk edilecek ilahlar var etmiş miyiz? ﴾45﴿وَسْـَٔلْ مَنْ اَرْسَلْنَا مِنْ قَبْلِكَ مِنْ رُسُلِنَاۗ اَجَعَلْنَا مِنْ دُونِ الرَّحْمٰنِ اٰلِهَةً يُعْبَدُونَ۟ ﴿٤٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/A'râf Sûresi/Sayfa:156/Cüz:8/46.Ayet: İkisi (cennet ve cehennem) arasında bir sur A'râf üzerinde de bir takım adamlar vardır. Cennet ve cehennemliklerin hepsini simalarından tanımaktadırlar. Cennetliklere, "Selam olsun size!" diye seslenirler. Onlar henüz cennete girmemişlerdir, ama bunu ummaktadırlar. ﴾46﴿وَبَيْنَـهُمَا حِجَابٌۚ وَعَلَى الْاَعْرَافِ رِجَالٌ يَعْرِفُونَ كُلاًّ بِس۪يمٰيهُمْۚ وَنَادَوْا اَصْحَابَ الْجَنَّةِ اَنْ سَلَامٌ عَلَيْكُمْ لَمْ يَدْخُلُوهَا وَهُمْ يَطْمَعُونَ ﴿٤٦﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Ra'd Sûresi/Sayfa:255/Cüz:13/43. Ayet:İnkar edenler, "Sen peygamber değilsin" diyorlar. De ki: "Benimle sizin aranızda şahit olarak Allah ve bir de yanında kitap (Kur'an) bilgisi bulunanlar yeter." ﴾43﴿وَيَقُولُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا لَسْتَ مُرْسَلاًۜ قُلْ كَفٰى بِاللّٰهِ شَه۪يداً بَيْن۪ي وَبَيْنَكُمْۙ وَمَنْ عِنْدَهُ عِلْمُ الْكِتَابِ ﴿٤٣﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/Ahzâb Sûresi/Sayfa:421/Cüz:21/25. Ayet:Allah inkar edenleri, hiçbir hayra ulaşmaksızın kin ve öfkeleriyle geri çevirdi. Allah, savaşta mü'minlere kâfi geldi. Allah kuvvetlidir, mutlak güç sahibidir. ﴾25﴿وَرَدَّ اللّٰهُ الَّذ۪ينَ كَفَرُوا بِغَيْظِهِمْ لَمْ يَنَالُوا خَيْراًۜ وَكَفَى اللّٰهُ الْمُؤْمِن۪ينَ الْقِتَالَۜ وَكَانَ اللّٰهُ قَوِياًّ عَز۪يزاًۚ ﴿٢٥﴾
KAYNAK: Kur'an-ı Kerim/ Bakara Sûresi/Sayfa:46/Cüz:3/174. Ayet: Mallarını gece gündüz; gizli ve açık Allah yolunda harcayanlar var ya, onların Rableri katında mükafatları vardır. Onlara korku yoktur. Onlar mahzun da olacak değillerdir ﴾274﴿اَلَّذ۪ينَ يُنْفِقُونَ اَمْوَالَهُمْ بِالَّيْلِ وَالنَّهَارِ سِراًّ وَعَلَانِيَةً فَلَهُمْ اَجْرُهُمْ عِنْدَ رَبِّهِمْۚ وَلَا خَوْفٌ عَلَيْهِمْ وَلَا هُمْ يَحْزَنُونَ ﴿٢٧٤﴾
Kaynaklar Aşağıda Sayfa Numaları ile. Kitap isimleri ile. Kaynakların çoğu birebir Ehli Sünnetden.
________________________________________
[1]- (el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c. 1, s.43 Hadis No: 85 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.126 / Ebu Naim' in "Nur'ül Müşteal" s.37)
[2]- (el-Künci' nin "Kifayet' üt Talib" s.108 / el-Bağdadi' nin "Tarih-i Bağdat" c. 6, s.221 Hadis No: 3275 / el-Suyuti' nin "Tarih'ül Hulefa" s.172 / İbni Hacer el-Heytemi' nin "Sevaik' ul Muhrika" s.125 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.431 Hadis No: 941 / eş-Şeblenci' nin "Nur'ül Absar" s.73 / Ebu Naim' in "Nur'ül Müşteal" s.35 / Suyuti' nin "Leali" c.1, s.192 / İs'af'ür Rağibin s.176 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.286 )
[3]- (İbni Hacer el-Heytemi' nin "Sevaik' ul Muhrika" s.127 /eş-Şeblenci' nin "Nur'ül Absar" s.73 / el-Suyuti' nin "Tarih'ül Hulefa" s.171 / el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c. 1, s.39 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.125 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.430 Hadis No: 940 )
[4]- (Süleyman el-Kunduzi' nin " Yenabi' ul Mevedde" s.77)
[5]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.77)
[6]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.77)
[7]- (el-Hakim Nişaburi' nin "el-Müstedrek ala Sahihayn" c.3, s.129 el-Hakim burada diyor ki: Bu hadisin isnadı sahihtir. Ama ihraç etmemişler (Buhari ve Müslim ) /el-Heysemi' nin "Mecma' üz Zevaid" c.7, s.41 / el- Müttaki el-Hindi' nin "Kenz' ul Ummal" c.1, s.251 / el-Tabari' nin "Cami' ul Beyan" tefsiri c.8, s.108 / İbn-i Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.416 / Suyuti' nin "ed-Derr' ül Mensur" tefsiri c.4, s.608 / İbn-i Arabi' nin "Mucem eş-Şuyuh" c.2, s.120)
[8]- (el-Suyuti'nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.4, s.45 / Tefsir-i İbn-i Kesir c.3, s.502 / Tefsir-i Tabari c.13, s.108 Hadis no: 20161 / Fahrettin Razi' nin "Tefsir-i Kebir" c.19, s.14 / el-Hakim'in "Müstedrek ala Sahihayn" c.3, s.129 / el-Alusi'nin "Ruh'ul Meani" tefsiri c.13, s.97 / ez-Zerendi'nin "Nazım Dürer es-Simtayn" s.90 / el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil" c.1, s.293 / el-Sabbağ el-Maliki'nin "Füsul el-Mühimme" s.107 / eş-Şeblenci'nin "Nur'ül Absar" s.71 / el-Hamvinieş-Şafii'nin "Feraid es-Simtayn" c.1, s.148 / el-Müttaki el-Hindi'nin "Muntahab'ul Kenz" c.5, s.34 / İbn-i el-Cevzi'nin "Zad'ül Mesir" c.4, s.307 / el-Künci eş-Şafii'nin "Kifayet üt-Talip" s.233 / İbn-i Asakir eş-Şafii'nin "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.416 / Hadis no: 923 / el-Zehebi'nin "Mizan'ül İtidal" c.1, s. 482 / el-Askalani'nin "Lisan'ül Mizan" c.2, s.199 / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s. 238 / Ebu Naim'in "Nur'ül Müşteal" s.119)
[9]- (el-Haskani' nin "Şevahid' et-Tenzil" c.2, s.106 / Yenabi ul Mevedde s.238, 296 / İbni Hacer'in "es-Sevaik'ul Muhrika" s.89 )
[10]- ( el-Menakib-i Harezmî s.195)
[11]- (Süleyman el- Kunduzi' nin "Yenabi'ul Mevedde" s.235)
[12]- (Menakıb-ı Meğazeli s.321)
[13]- (Süleyman el- Kunduzi' nin "Yenabi ül Mevedde" s.111)
[14]- (Ebu Naim' in "Nur' ül Müşteal" s." s.227 / el-Haskani' nin "Şevahid' üt-Tenzil" c.2, s.178 Hadis no: 883 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.421 / El-Künci' nin "Kifayet' üt Talib" s.235 / el-Menakıb-ı Megazeli s.315 Hadis no: 359 / Suyuti' nin "ed-Derr' ül Mensur" tefsiri c.6, s.66 / el-Alusi' nin Ruh' ul Meani c.26, s.71 / el-Şevkani' nin "Feth'ül Kadir" c.5, s.39 / İbn'ül Esir' in "Üsd'ül Gabe" c.4, s.29)
[15]- (Tefsir-i Tabari c.17, s.5 / Tefsir-i İbn-i Kesir c.2, s.571 / el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c.1, s.436 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.119)
[16]- (el-Suyuti'nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.3, s.617 / Menakıb-ı Hüvarezmi / el-Kunduzi el-Hanefi'nin "Yenabi'ül Mevedde" s.109 / el-Haskani'nin "Şevahid'üt Tenzil")
[17]- (Tefsir-i Keşşaf mezkur ayetin tefsirinde. / Nehc' ül Hak s.235)
[18]- (İbni Hacer el-Heytemi' nin "Sevaik' ul Muhrika" s.154 / eş-Şeblenci' nin "Nur'ül Absar" s.105 / el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c.2, s.356 Hadis No: 1126 / Ebu Naim' in "Nur'ül Müşteal" s.274 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.301 / el-Suyuti' nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.6, s.379 / el-Heysemi' nin "Mecma' üz Zevaid" c.9, s.131 / el-Şevkani' nin "Feth' ül Kadir" tefsiri c.5, s.464 / İbn-i Sabbağ el-Maliki' nin "Füsul el-Mühimme" s.122 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.344 / Tefsir-i Alusi c.3, s.171 / el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz' ul Ummal" c.13, s.156 / el-Münavi' nin "Künuz el-Hakaik" s.92 )
[19]- (el-Suyuti' nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.6, s.379 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.442 Hadis No: 958)
[20]- (Menakıb-ı Meğazeli s. 171 / Suyuti' nin "el-İklil" s.98 / ed-Deylemi' nin "Firdevs el-Ahbar" 14. Bab / Tefsir-i Levami c.9, s.277 / İhkak' ul Hak c.3, s.307 / Nehc' ül Hak s.191 )
[21]- (el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c.1, s.202 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.101)
[22]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.101)
[23]- (Tefsir-i İbn-i Kesir c.4, s.283 / el-Suyuti' nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.6, s.154 tefsiri / İbni Hacer el-Heytemi' nin "Sevaik' ul Muhrika" s.123 / el-Alusi' nin "Ruh'ul Meani" tefsiri c.27, s.114 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.60 ) [24]- (el-Künci' nin "Kifayet' üt Talib" s.25 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.121 / el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c.2, s.156 / el-Tabari' nin "Zehair' ul Ukba" s.69 / el-Müttaki el-Hindi' nin "Kenz' ul Ummal" c.6, s.156 / el-Heysemi' nin "Mecma' üz Zevaid" c.9, s.108 / el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.82)
[25]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.102 )
[26]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.102)
[27]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.239)
[28]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.104)
[29]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.102)
[30]- Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.103)
[31]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.104)
[32]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.137)
[33]- (Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.137)
[34]- (el-Suyuti' nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.5, s.193 / Ebu Naim' in "Nur'ül Müşteal" s.172 / el-Haskani' nin "Şevahid' üt Tenzil" c.2, s.3 Hadis No: 629 / Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.95 / el-Künci' nin "Kifayet' üt Talib" s.234 / el-Zehebi' nin "Mizan' ül İtidal" c.2, s.17 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.420, Rakam: 927 / İbn-i Batrik' in "Hasais Vahy'ül Mubin" s.219 Hadis No: 166)
[35]- (el-Suyuti' nin "ed-Derr'ül Mensur" tefsiri c.1, s.363 / Menakıb-ı Hüvarezmi s.198 / Menakıb-ı Meğazeli s.280 / el-Heysemi' nin "Mecma' üz Zevaid" c.6, s.324 / el-Tabari' nin "Zehair' ul Ukba" s.88 ve "Riyad' ul Nadara" c.2, s.206 / Süleyman el-Kunduzi' nin "Yenabi' ul Mevedde" s.92, 290)
[36]- (Mealim'üt Tenzil c.2, s.67 / İbni Asakir' in "Tarih-i Dimaşk" c.2, s.410 / İbn-i Kesir' in "el-Bidayetü ven-Nihaye" c.7, s.357 /Medarik'üt Tenzil c.1, s.420 / Tefsir-i İbn-i Ebi Hatim c.2, s.61)
[37]- (Süleyman el-Kunduzi'nin "Yenabi'ul Mevedde" s.495)