PEKİ 3
seni bensiz dolanan bir nehirdir zaman
durgun suların akmayı unutmuşluğunda gizlenen şu yüzümün tuvaline eklenen koyu karanlık sınırlar o untulmuşluğun yakamozu bir ışıltılı şehirsin sen ben bu şehrin gettosunda susan bir gurbet türküsü bakma bana, dinleme beni sen nasıl istersen peki ellerimde bir deprem alnımda soğuk bir sel dudaklarımda bir çöl hangi tufanı armağan etmiş bana tanrı bilmiyorum senin mevsiminde çiçek açarım ben şeffaf, arsız , kül rengi bir avuç gülümseme dök kurumasın köklerim ben bahçivan değilim dersin susarım, sana ve sensizliğe sen öyle olsun buyur peki yosunlu bir telaşa batar gözlerim sensizliğin ayak sesinde duyarım hasretin en acı ezgisini sakın bitirme bunu çıkıp geleyim falan deme iinadına git, daha daha uzağa bu benim kabulüm ses vermiyorum sana de peki kör bir ressam ne güzel çizmiş yüreğime seni ne belirgin böyle kokun, gülümsemen ve yumuşak sesin sonra içimdeki güneşle sabitlenmiş gölgen değil mi ki sen resimde sevmezsin peki uzun boylu bir gülün taçyaprağına düşen çiy tanesinin serinliğini isterim düşün içindeki düşün bittiği anı vurur saat ve sen belkide... neyse git dersin peki ALİ RIFAT ARKU 08/08/2012 İSTANBUL |