say ki;

taşkın gönlünü içine çeken
minicik yeşil süngerim

ki;

bir uçunda sen akarken
ırmaklarından
okyanusuna dalmaya
iki göz arası yol olur
mavi sularında köpürdüğüm/

say ki bidem;

sürdükçe gözlerini nazenin tenime
köpürsün sevgin
işlesin en derinlerde biriken kirlerim
----çünkü sen benim
sıktıkça damlasında çoğalan
minik yeşil süngerim


say ki;

dere kenarında yosunlamış köklerim
kumsalına tutunan
cılız yarpuz çiçeğinim
----har olmuş yüreğine
şöyle soğuk soğuk içilen
“ayran aşı” üstünde soğuyan


say ki;

dünyanın tüm kirlerini
minik elleri ile süpüren
“karafatmanım”
kara gözlerine sürme çekmiş
kırk haramilerin patikasına biriktiren

ve
zincir kemiğinden iz süren
geçtiği yollara tükürüğünü bırakan
“sümüklüböküğünüm”
keşişleme yağmurun olup kurak toprağına
yağsam
yine de sever misin.?

M/G