Şehîdin Sesi
Ey, vatan diyerek can veren ve millet diye ağlayan şehîd!
Can verdin ya, ağlama artık, bil ki sana Allah şahîd. Sen vatan diye haykırıp, toprağına basana saldırırken, Bil ki Türk ölür de, yenilmez, Türklüğünü bilir iken. Öldüm sanma, zîrâ ölüm sana değil, kavuştun ölümsüzlüğe. Varacaksın bil ki, şehâdetinle, vatan denen sonsuz düzlüğe. Şehîdim ağlama, sil göz yaşını, Türk seninle yaşayacak. Kalkacaksın, vatan denen kara topraktan, millet seninle coşacak. Sen kalkmak istediğinde, yarılır toprak, söyle toprak ne ki? Kalkınca ayağa, eğilir hem toprak, hem mahlûkat, söyle ne ki? Her şey, toprak, ağaçlar, çiçekler ve bütün mahlûkat, Saygı duyacak sana, eğilecek önünde, gör ki, kat kat. Bîçâre yiğitler, seni çağırır, çağırmak ne kelime, seni haykırır. Haykırmasınlar gelsinler, toprak, şehâdet diye haykırır. Tutamaz varlığını toprak, ne bugün, ne yarın, bir şehîdin. Bir şehîd ki, varlığına, hem dünyâ, hem âhîret şâhîdin. Türk’ün kanı sulayacak, susuz kalmış toprağı. Çanakkale’de örecek tek tek, ömründeki ağı. Çanakkale diyecek ki, "Geçirmem, zîrâ ehl-i vatan Tükürür yüzüme, geçirirsem, tek bir düşman". Yol vermeyecek, geçirmeyek, bil ki, Çanakkale. Bir kale ki, o, şehîdlerden örülmüş bir kale. Şimdi seni çağırır, ey Türk, Çanakkale’den usul usul. Çünkü çağıran şehîdlerdir, gitmelisin, haydi usul usul. Dirilmek istiyorsan, seni diriltecek olan şehîdlerin sesidir. Haydi bak, dinle, bu ses, seni yaşatan şehîdin inlemesidir. KUTLU ALTAY KOCAOVA www.kutlualtay.net/sehidinsesi.htm |