" ateş karıştıran ölümcül tarafımla öpüşürsün "Yüreğimin köküne bastığın Hüzünlerin telif hakkını istiyorum senden Unutmadan, ayrılığa tembihle asya Başını kaldırmadan konuş benimle Utancını hâlâ muhafaza edebiliyorsan eğer Pembeleşmeyen yüzüne öfkelerim tükürür Bencil kanatlarında taşıyamadığın yaramaz bir çocuğum ben Hiç oyuncağım olmadığından dolayı Asabi şiirler yazarak büyüdüm Senden yüz çeviren kadının topuğuna bakma demişti annem Anlıyor musun ? Sus Konuştukça siyahlaşan kelimelerle seslenme Ve dokunma bana kırmızının en koyulaşmış tonuyla İsmimi düşürdüğün yırtık cebine küsmüşüm Anladım ki, Derme çatma vitrine konulmuş yalandan bir süsmüşüm Ancak kırılgan serçenin gagasını sıvazladığın vakitlerde gülümserim Yoksa ateş karıştıran ölümcül tarafımla öpüşürsün asya Beni şehrinin bütün kaldırımları tanır Adımlarımı gören yaşadığıma aldanır Çok yıkılmışlığım vardır sırtımı kanatan ihanet kucaklaşmalarından Sarhoş bir gecede yalpalayan son yıldıza tutuşturup bu aşkı Ölmek istiyorum Şair yanıma küfrederek Yüz üstü bırakıp bütün somurtmalarını Keşke göç mevsimine denk getirmeden derleseydin, Senin için akıttığım göz yaşlarımı Sancılı uçuşan turna katarlarından muzdaripken Ağırlamalıydın, Tüm misafirperverliğinle kabuk bile tutmayan yaralarımı Yenilgimizi kabul et asya Çekilen tetiğin telafisi olmaz Uykusu gelmiş bu sevdayı koynuna alacak tabut ısmarlayarak Gözlerinin renginden yığdığın son tümülüse göm beni seni ölümüne sevmek de güzelmiş Hoşça kal asya --- aras --------------- |