KENDİNİ NE ZANNEDİYORSUN HEY ZİBİDİ!
Kendisine bile oldukça yabancıdır,
o kadınları çok etkilediğini zannettiği, bol cilalı kimliği... Dışardan bakıldığında , boy aynasından güneşe vurur gözleri, ışıltılı deri kıyafeti, ve boyası akşamdan bolca vurulmuş siyah çizmeleri ama içi kirli mi kirli, kadınlar pervane, aşk hayatı olabildiğince karmakarışık ve de sisli, cebinde uzun bir macera listesi, oynar topaç atar gibi haftanın yedi günü gecesi... ÇÜNKÜ O BİR ZİBİDİDİR ZİBİDİ... Bilemez günün birinde, başına balyoz vuruşu çökecek, Hakkın ilahi adaleti, arabasının koltuğuna otururken afili, sanırsın dünyayı o yaratmış, tüm galaksilerinin tek sahibi. Oynar klavyenin tuşlarında , monitörde uzun uzun sevgili isimleri, oynar herbiri ile inceden, kedinin fareyle oynadığı gibi... Dışardan bakıldığında insan zannedilir ama, içi katran karası, beyninde en çakalından ihtimaller, yanıbaşındayken zannedersin ki, dünya iyisi, bilemezsin, ÇÜNKÜ O ZİBİDİDİR ZİBİDİ... Muhtemelen ucu sivri pabucu ile ritm tutarken, elindeki gitarı, masasındaki rakısı, ve yatağında o geceki avı, keyiften dört köşe , klişe iltifatları, Anason kokulu gecelere çarpar, mırıldandığı , romantik saydığı seçme slow şarkıları. Sanırsın adam gibi adamdır, ama kokuşmuş konteynerlere sığmaz, beynindeki ihanet tortuları... Rüküştür 90 lardan kalma atıp tutmaları, dost meclislerinde övündüğü modası geçmiş zamparalıkları, hepsi rüküştür. Ne yol bilir ne yordam, Labirent gibidir dilinde notaları, ne aşka benzer şarkıları, ne aşktır diline doladıkları, kendisinden başka, hiçkimseye aşık değildir. Kaldırımlar bile ağlar, oturduğu evin köşe başından, yaklaşırken yaşadığı bildik sokağa, can çekişir yankılanırken, yalan dolu ve sahte ayak tıkırtıları... ÇÜNKÜ O BİR ZİBİDİDİR ZİBİDİ! Kristal kadehlerin ışıltılı gölgesinde, kurt sofraları kurulur besteler eşliğinde. Oysa, naylon bardaklarda mekanik bir tad ağırlığındadır, ucuz muhabbetleri, siyah üzerine beyaz yama gibidir dilinde söyledikleri. Ne söylediğine kendi inanır, ne inandıkları SEVDA tavındadır... ÇÜNKÜ O BİR ZİBİDİDİR ZİBİDİ! Sabahları akşamdan kalma yalnızlıklarına, takılır bazen, sırları dökülen ayna misali iyiden iyiye yerlerde sürünen paslı vicdanı... Ne giyerse giysin, ne burjuvazi fonlar arkasında, jan janlı pozlar verirse versin, ve de ne söylerse söylesin... Altın kadehlerde de olsa ve asırlık mahzenlerden de çıksa üzüm suyu, babadan kalma yatların katların bol mavili fotograflarında, Özü hep aynıdır... KENDİSİ OLDUĞU GİBİ! ÇÜNKÜ O BİR ZİBİDİDİR ZİBİDİ... ------------------------------------------------------------- AŞKI İŞPORTA TEZGAHINA KOYAN BÜTÜN CEMİ CÜMLE modern / arabesk çalgıcı ZİBİDİLERE GİTSİN BU ŞİİRİM... İÇİMDEN GELDİ YAZDIM... :)) DİP NOT = BENİM KARŞIMA ÇIKMADI BÖYLE BİRİSİ SAKIN YANLIŞ ANLAŞILMASIN TAMAMEN HAYAL ÜRÜNÜDÜR. AMAN HAA! |
Fevkalade güzel ve anlamlı bir şiir okudum gönül sayfanızdan,Yürek çoşmuş yie kalem mürekkebi bitmeden yazıyor,yüreğinize sağlık olsun,kaleminiz daim olsun.Size sayfanıza ve değerli dostlarınıza Tüm evrendeki mutlulukları ve sevgileri gönderiyorum.
Saygı ve selamlarımla
Bilal YILMAZ