Sorsaydınız Gelene
sorsaydınız gelene
kalabalıktan uzak saklınızdan çelene kurgulanırdı tuzak aslında sormanıza da gerek yok al gül kızıllığında yanar her yerlerden onu anar devrildikten öncesinde/sonrasında çınar dağında çokuşunla bağında tokuşunla çağında yokuşunla dalına diktir kozak her gelene asılır yeniyetmecik bakmaz önüne ardına gerçeğine düşüne kıskançlığından önce davranacak sonrasında soracak kim olduğunu ıslağından koy cebe kim söylesin recebe sorar mıydın acaba ovaya yüksek tozak tutturur bir terane hemi nasıl burnunun dibindekini görmez sınır ötesinden sevgili bile bulur dediğim gibi değilse de tıpkısına yakın dalgasından deli yel gelir geçerken teyel tutuştuğum elde el anasın tarar buzak yörük motifi peşindedir sandım aslında kapıların girişi ilgisini çeken yada çerçevesiz camlı pencere ya da yerel ağzından öpse kızı ozan efem koşarken şaşkınlıkta coşarken yalnızlıkta yaşarken ağız tadından cozak buzak:buzağı cozak:çürük meyve,soluk yüzlü kişi 180712denizligülcebuluşma |
harika şiirinizi gönülden tebrik ediyor
saygılar sunuyorum..