Dostlarımızın bize gösterdiği sevgiyi abartmamız, duyduğumuz minnetten değil, takdire ve sevilmeye ne kadar layık olduğumuzu herkese göstermek içindir. LA ROCHEFAUCAULD
Paylaş
uzak denizlerden meltem rüzgârları esiyor, ne kadar özlem ne kadar sevgi varsa geçiyor penceremden, aradaki sineklik kesiyor vizesiz kan emicileri, haşerata engel!
bir rüzgârdır mutluluk havalandırır dalları savrulur pencerelerde tüller perdeler ve saçları genç kızların etekleri gelinliklerinin gülümsemeleri gözlerin ve yarası içe batan sözlerin hepsi bir rüzgârla gelir...
ne alizeler bilirim ve tropikal yağmurlar ah/izelerde sesleri hepsi göz çukurlarında sarnıçlarca yükselir dolar taşar ve insan barışıksa kendisiyle ancak acı, hüzün ve sevinci üçü bir arada hepsini bir fin/canda yaşar! ... aman dikkat ceylanların göç mevsimi çekik fin/can gözlü kızlar şaşar!
-II-
derin acılar büyük depremler gibidir kırılır fay hatları vurunca ağrı acıyla sancı oynar bütün dağlar taşlar yerinden insan ağlar, boşuna mı dalga dalga boğulur dünya; tsunami?!
oğlum kızım evlâdım, sen misin beni üzen; üzülme, her depremin ardından yeniden kurulur düzen, yine aynı hızıyla döner dünya, oğluyla kızıyla acıyla sızıyla!
son depremi anımsa ekseni dünyanın on santim kayık ayıpsa kendine ayıp!
aynı sanan aldanır herkesin bir değil dünyası, aynı değil gönlünün yası ağlayan kendine ağlar kendine yanar dağlar..
-III-
ben ateşi kendim seçtim kendim yandım, geldim geçtim sıra sizde çocuklar hayat yolunda mutlu yolculuklar...
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
MUTLU YOLCULUKLAR... şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
MUTLU YOLCULUKLAR... şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
uzak denizlerden meltem rüzgârları esiyor, ne kadar özlem ne kadar sevgi varsa geçiyor penceremden, aradaki sineklik kesiyor vizesiz kan emicileri, haşerata engel!
bir rüzgârdır mutluluk havalandırır dalları savrulur pencerelerde tüller perdeler ve saçları genç kızların etekleri gelinliklerinin gülümsemeleri gözlerin ve yarası içe batan sözlerin hepsi bir rüzgârla gelir...
ne alizeler bilirim ve tropikal yağmurlar ah/izelerde sesleri hepsi göz çukurlarında sarnıçlarca yükselir dolar taşar ve insan barışıksa kendisiyle ancak acı, hüzün ve sevinci üçü bir arada hepsini bir fin/canda yaşar! ... aman dikkat ceylanların göç mevsimi çekik fin/can gözlü kızlar şaşar!
-II-
derin acılar büyük depremler gibidir kırılır fay hatları vurunca ağrı acıyla sancı oynar bütün dağlar taşlar yerinden insan ağlar, boşuna mı dalga dalga boğulur dünya; tsunami?!
oğlum kızım evlâdım, sen misin beni üzen; üzülme, her depremin ardından yeniden kurulur düzen, yine aynı hızıyla döner dünya, oğluyla kızıyla acıyla sızıyla!
son depremi anımsa ekseni dünyanın on santim kayık ayıpsa kendine ayıp!
aynı sanan aldanır herkesin bir değil dünyası, aynı değil gönlünün yası ağlayan kendine ağlar kendine yanar dağlar..
-III-
ben ateşi kendim seçtim kendim yandım, geldim geçtim sıra sizde çocuklar hayat yolunda mutlu yolculuklar...
Şaban Bey, beyaz bir çiçek ve beyaz bir sayfa şiir ne güzel anlatmış evladınızın tertemiz saf sevgisini. Hepimizin evladı özeldir ve böylesi içten gelerek şiirler yazarız. Çok beğendim şiirinizi, Allah evlatlarınıza sağlıklı ve uzun ömürler versin.
kendim yandım, geldim geçtim
sıra sizde çocuklar
hayat yolunda mutlu yolculuklar...
Akıcı harika bir eser muhteşem bir sondu
değerli şiirinizi okumak keyifti gönülden
kutluyorum saygılar sunuyorum..