YOKUŞ
//
gözyaşlarına tutunuşum bundandır yüzün çok kaygan ölümüne bir tırmanış benim ki seni üzmem de hep bu yüzden susuyor içimdeki // Kurumuş kaldırımların kenarında açan turkuaz renkli çiçekler biliyor musun geçen gün seni çok özledim bir bardak su içtim üstüne kanamadım özlemeyi özlemişim ama seni çok siyah bugün bugün bir terslik var gündüz alacalı gece camlardan içeriye giren beyaz tül bu çok garip ben öksüzüm kurumuş kaldırımların kenarında açan turkuaz renkli çiçekler biliyor musun geçen gün seni çok ödelim bir bardak su içtim üstüne kanamadım. elimdeki peçeteye yüzümü silmemekte inat ettim oysaki çok terlemiştim içimdeki amonyak arsenik kezzap tuz ruhu içimdekiler güleycan güleycan güleycan içimdekiler yılgın bir heyecan kurumuş kaldırımların kenarındaki turkuaz rengi çiçekler biliyor musun geçen gün seni çok özledim bir bardak su içtim üstüne kanamadım. yokuş bir türkü yokuş bir çıkış ömrün sırat defterine buğra ile can ile kan ile çıkış yokuş kışa kırgın bir bakış baharlar seni anlattığında ben hiçbirşey yapmıyor olacağım akşamlar üstünü örttüğünde yokuş çıkıyor olacağım yokuşlarda kaçıyorum ölmekten bayırı seviyorum kaçmıyorum senden yokuş bir infial bacaklarım topal ve sen sen bakıyorum biraz ahmakça biraz deli ve alabildiğine derin // gözyaşlarına tutunuşum bundandır yüzün çok kaygan ölümüne bir tırmanış benim ki seni üzmem de hep bu yüzden susuyor içimdeki // // |