Cürmük
iki başlı, dört dudak,
-canavardık, sekiz ayak! şekli, şevval belki; -hilkât garîbesi mi yahut; -’akl-ı evvel’! kördük; el âlem yakamoza tâbi, onca lavı kussa da yanardağ, dört gözlü ejdere inat; -alev bürüdük! kartaldı ovaya doruk, kibrit suyu döktük, fellik fellik kevgirde süzdük tohumu, -ikiz ruha revâ! yardık elmayı, bir olup; -oluk oluk aktık ucunda! tek olduk leb-i deryâya; -âlem, kadük! toktuk abuk sabuk lâflara; -alık alık bakana da kof! meşki yoğurduk, aşkı satana mayasına çatanı boğduk; -sağdık inadına sütünü! meyvesi, cemre; dalına âşık hârına mâşuk; ayvası, nârı ibrişim kuşak; havvası, yârı alı moruna başak, ola dedik; -doruna, şirim; vaşak! -beceremedik! renk cümbüşüne hayret! -sevişir işte çala kaşık mavi, yeşil ile düet olsa hep; turkuvaza biner havaî fişek! Gûlyabânî gibi devdik, -cürmü kadar sevdik! 07 Meşkay 2012 |