Yaşanmışlığı olmayan , hatta ve hatta hiç görmediğim Pier Loti kahvesi... Benimkisi öylesine bir hayaldi işte.
Affet beni İstanbul Meğer ne kadar da yersizmiş öfkelerim... Hatırlar mısın bilmem Hani bir öğlen vaktiydi Onca kalabalığın arasında Tam da güneşin, alnımıza mıhlandığı sırada Utangaç hallerimiz ve biz Sükutun dibine vurmuşuz
Sözüm ona, Kazara dokunurken ellerimiz Pier Loti Kahvesine çıkan sokağa Farkında olmadan usulca girmişiz Ya ikimiz… Öyle titrek ve öyle masum Gözü açılmamış bebek kadar temiz.
Arka saflardan seçtiğimiz gölge bir masada Haliç’e eşlik ederdi gözlerimiz… Bir de çayın yanında Kapının girişinden aldığımız sıcacık simitlerimiz.
Aslında.. Biliyorum, büyütülecek bir olay da değildi Altı üstü boğazıma durmuştu çıtır gevreğim,
Ne kadar da vurduysan ardıma güm güm Olacak şey değildi Çantamdaki suyum da bitmişti o gün Konuşamıyordum ki isteyeyim Kelime-i şahadet bile getiremezken dilim Dedim ki... yolun sonuna geldin bebeğim Kaçışı yok işte, şimdi öldün. Ah İstanbul ah! Hiç hesapta yokken bende Sen nasıl bir zulümdün.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_SEN NASIL BİR ZULÜMDÜN_ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_SEN NASIL BİR ZULÜMDÜN_ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Defalarca dinledim ve hala gülümsüyorumm:)) Kendi adıma, bu tesadüfe çok sevindim.Sayfana konuk olmak şiirlerini okumak sesini dinlemek çok güzel. _Pierre Loti Aziyade ve izlenda balıkcısı eserlerini okumuştum. Zamanın birinde istanbul' a gittiğimde hemen pierre loti kahvesine gitmek ve eserde olduğu gibi oradan pierre gibi haliçi seyretmek, pierre kahvesinde mideme dokunmasına rağmen kahve içmek eylemlerini gerçekleştirdim. Ve ben Ah İstanbul Ah demiyorum. İstanbul da yaşamım başlamadan bitti. O metropol kenti terk ettim. Belki basma kalıp sözcükleri tekrarlamış olacağım ama sevdim bu şiirleri, bu sesi tebrikler, tebriklerr. Selamlar.
Istanbul asigi olarak dinledigim siir beni mest etti...birde taniyor olsaydiniz nasil dile gelirdi acaba yureginiz...Gonlunuz her daim ask d/olsun sairem..sevgilerimle..
Affet beni İstanbul Meğer ne kadar da yersizmiş öfkelerim... Hatırlar mısın bilmem Hani bir öğlen vaktiydi Onca kalabalığın arasında Tam da güneşin, alnımıza mıhlandığı sırada Utangaç hallerimiz ve biz Sükutun dibine vurmuşuz
Sözüm ona, Kazara dokunurken ellerimiz Pier Loti Kahvesine çıkan sokağa Farkında olmadan usulca girmişiz Ya ikimiz… Öyle titrek ve öyle masum Gözü açılmamış bebek kadar temiz.
Arka saflardan seçtiğimiz gölge bir masada Haliç’e eşlik ederdi gözlerimiz… Bir de çayın yanında Kapının girişinden aldığımız sıcacık simitlerimiz.
Aslında.. Biliyorum, büyütülecek bir olay da değildi Altı üstü boğazıma durmuştu çıtır gevreğim,
Ne kadar da vurduysan ardıma güm güm Olacak şey değildi Çantamdaki suyum da bitmişti o gün Konuşamıyordum ki isteyeyim Kelime-i şahadet bile getiremezken dilim Dedim ki... yolun sonuna geldin bebeğim Kaçışı yok işte, şimdi öldün. Ah İstanbul ah! Hiç hesapta yokken bende Sen nasıl bir zulümdün.
Affet beni İstanbul Meğer ne kadar da yersizmiş öfkelerim... Hatırlar mısın bilmem Hani bir öğlen vaktiydi Onca kalabalığın arasında Tam da güneşin, alnımıza mıhlandığı sırada Utangaç hallerimiz ve biz Sükutun dibine vurmuşuz
Sözüm ona, Kazara dokunurken ellerimiz Pier Loti Kahvesine çıkan sokağa Farkında olmadan usulca girmişiz Ya ikimiz… Öyle titrek ve öyle masum Gözü açılmamış bebek kadar temiz.
Arka saflardan seçtiğimiz gölge bir masada Haliç’e eşlik ederdi gözlerimiz… Bir de çayın yanında Kapının girişinden aldığımız sıcacık simitlerimiz.
Aslında.. Biliyorum, büyütülecek bir olay da değildi Altı üstü boğazıma durmuştu çıtır gevreğim,
Ne kadar da vurduysan ardıma güm güm Olacak şey değildi Çantamdaki suyum da bitmişti o gün Konuşamıyordum ki isteyeyim Kelime-i şahadet bile getiremezken dilim Dedim ki... yolun sonuna geldin bebeğim Kaçışı yok işte, şimdi öldün. Ah İstanbul ah! Hiç hesapta yokken bende Sen nasıl bir zulümdün.
Güzel bir yürek sesiydi, okudum haz aldım Usta kalemin yazdığı esere seslendirme ve müzik daha bir başkalık kazandırmış Harikaydı üstadı Kalemin daim olsun Saygılar
Ben bu şiiri sadece dinlemek isterdim... mısralara göz gezdirmeden.. kulaklarımdan giren duygu titreşimleri ile hiç yaşamadığım İstanbul'u duyumsamak isterdim.. Kaçıncı dinleyişimden sonra mısralara döndüm ve bir de şiirin hikâyesinde hayalî olduğunu okuyunca ne kadar haklı olduğumu düşündüm.. Hissetmek bu olsa gerek.. Tebriklerimi ve takdirlerimi iletiyor, muhabbetle selâmlıyorum..
Görmeden hissedebilmek yüce yüreklerin işi olmalı...büyülü bir mekandır pierree loti,ne zaman gitsem yazar olasım gelir, yazanlara saygım büyük,çok güzeldi,tebrikler selam ve sevgiler...
Sözüm ona, Kazara dokunurken ellerimiz Pier Loti Kahvesine çıkan sokağa Farkında olmadan usulca girmişiz Ya ikimiz… Öyle titrek ve öyle masum Gözü açılmamış bebek kadar temiz.
Arka saflardan seçtiğimiz gölge bir masada Haliç’e eşlik ederdi gözlerimiz… Bir de çayın yanında Kapının girişinden aldığımız sıcacık simitlerimiz.
PİER LOTİ'Yİ BİLENLERİN BU DİZELERİ VE ŞİİRİN HİKAYESİNİ OKUDUKLARINDA İNANMALARI ÇOK ZOR :))) NASIL GÖRMEDEN BU KADAR GERÇEK ANLATABİLDİN? HAYRET HAYRANIM HAYAL GÜCÜNE :) GELDİĞİNDE İLK İŞİMİZ PİER LOTİ'Yİ ZİYARET BAK AYNEN ANLATTIĞIN GİBİ DEĞİL Mİ :)) BEN YANIMDA SU TAŞIRIM HER İHTİAMELE KARŞI :) SEVGİMLE.
O zaman daha 30 kere falan söyleyim de 40 kere olsun.:))) Ben İstanbu'u tanımam ki...çocukluğumun BAYRAMPAŞA' sı hariç. inan bilmiyorum...:)) Çok sağol tüm yorumların için.. Sevgilerimle.
öğrencilik yıllarmı anımsattın bana Ne çok anılarım var O güzelim İstanbul'la. En çok Balta limanını severim. Çok benzer İZMİR'e. Sarıyer en sevdiğim semt. . Deniz kıyıları vazgeçilmezim. Balık ekmek o zamanların tadıyla ama... Muhteşem bir lezzet.. Öğrencinin e n ucuz yemeği gevrek ve peynir eşliğinde demli çay..Yarısı da martılara.. Arada bir kızsam da kalabalığına , güzel günlerim çok oldu aziz İstanbul'da.. Yüreğine sağlık arkadaşım.Çok güzeldi şiir, gezdirdin beni İstanbul sokaklarında .. Ha bir de Emirgan'ı çok severim.. Sevgilerimle her daim.
/Ah İstanbul ah! Hiç hesapta yokken bende Sen nasıl bir zulümdün./
bir yelkenli gerek bana şimdi ....kalamıştan açılıp denize ama sövmeden gelmişime geçmişime uzak bir ülkenin rıhtımına demirleyip gözlerimi ipimi çekmeliydim limandan ...gökyüzünde sabahtan kalma birkaç kırlançgıç rüzgarı bir matara dolusu efkar sanki bendekiler yetmezmiş gibi annemin duası boynumda ...sarılmışım bir de giderken *hakkını helal et ana* sonra çevirmeli sahil koruma ...efkarlı tekne kullanmaktan bir de yüzümde seni yakalamaktan adamım ne sen yoruldun benden kaçmaktan ne de ben sana koşmaktan ...ikimizi de tepeleme denize kim bilir kimbilir be
Kendi adıma, bu tesadüfe çok sevindim.Sayfana konuk olmak şiirlerini okumak sesini dinlemek çok güzel.
_Pierre Loti Aziyade ve izlenda balıkcısı eserlerini okumuştum. Zamanın birinde istanbul' a gittiğimde hemen pierre loti kahvesine gitmek ve eserde olduğu gibi oradan pierre gibi haliçi seyretmek, pierre kahvesinde mideme dokunmasına rağmen kahve içmek eylemlerini gerçekleştirdim.
Ve ben Ah İstanbul Ah demiyorum. İstanbul da yaşamım başlamadan bitti. O metropol kenti terk ettim.
Belki basma kalıp sözcükleri tekrarlamış olacağım ama sevdim bu şiirleri, bu sesi tebrikler, tebriklerr. Selamlar.