Ağlamak ve gülmenin unutulduğu yerde Koloniler halinde pinokyolar boy vermiş Nasılsa bedenleri hissetmezdi ya serde Bir kibritlik aklıyla yüreği ipe sermiş. Gözleri çölden beter, hüznü yakılmış beden, Kuraklık nüksedince, kaskatı kalıvermiş. Kuruyan ağaca eş, beti benzi atık ten Ahşap oyuncak gibi ruhunu salıvermiş İnsan müsfettesinden hallice bir durumda Mihrabı kim ne yapsın, içi boş bir konumda.
Duymazlıktan gelince gereksiz sorguları Zayiat veriyordu yaşarken değerinden Kuytulara gizlemiş en zarif duyguları Ruhunu hiçe sayıp geçerken üzerinden Ömür denilen ne ki, üç perdelik oyundu, Yaşanması mecburi davetsiz kederinden Nasıl oldu aniden aceleyle soyundu İlahi bir güç ile doğrulurken yerinden, Hiç olur mu diyordu hayata posta koymak Dudağımı ıslatan rahmete hemen doymak.
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
_MİHRABI KİM NE YAPSIN_ şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
_MİHRABI KİM NE YAPSIN_ şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.