Unut/tum sen(i)..!
Bir gün unuturmuyum seni..
Yokluğunu sorgulamadan saniyeler geçsin istiyorum. nasıl alıştın mı bensizlige.. ya da derin sessizliğine.. bir kızın olmuş haberin geldi. adı sen-a gözleri gülüşü aynı sen(a) iyi bakıyorlar sana değil mi .. artık seni merak etmekten yoruldum.. yokluğunla iyi anlaşıyorum , hic kızmıyorum kavga etmıyorum yüzümü asmıyorum iyiyim aslında.. Gözlerinin uzaklığı kadar uzağım kendime , ellerime dökülüp gelen sözlerimi sakla.. hüzünlüyüm, darmadağınıgım.. tıpkı senınle ılk göz göze geldigim gün gibi.. sus diyorum kendıme bazen sus alma adını agzıma yazma her satır da onu, ama kaleme söz gecmıyor bazen .. git diyorum kendime git cok uzak yerlere adını bıle bılmedıgın yerlere git... Kendine bile yabancılaşacagın yerlerde ara benlıgını kimi zaman.. kızma bakma bana öyle, yokluğun içime işlemiş, bakışlarımda acımasız hüzünler ve bir anka kuşu sesim olmuş.. herşeye ragmen .. Uğruna ölürdüm.. bir kere olsun dinleseydin beni, sevdama kulaklarını kapatmasaydın dinlemeseydin.. - ne fark eder ki seni çok sevdiğim yokluğunun beni öldürecegini bile bile.. dinlemeden gittin.. Ben her gün her sabah sana ölmekten yoruldum. Galiba... gitmek sana yakıştı.. unutmak ve yarım kalmak bana.. Unuttum işte şimdilik ama ya sonra.. acısı yüregimde sızısı avuçlarımda şehirler her nefeste soluyor sen/sizliği... gittin... yalnızlığım ve doğmadan düşlerimde ölen kızım.. son defa bakıp gözlerime yanına gönderdim... bir buse gönder yanağıma.. dokun ipek saçlarıma ve sonra ne olur gönder sensizligi.. yokluğunun yanısıra yalnızlığımı da severim.. senin gözlerin değmiş, biraz olsun kokun sinmiş, kıyamam onu koklamalara ama.. dursun zaman yokluğunda.. seni bana anlatmalar hiç bitmesin.. daha cok çaresiz satırlarım var sana.. umutsuzluğumu ve unutulmuşluğumu.. kendimi sende unuttum.. iyi bak bize.. bak gittim .. gözün aydın.. nur topu gibi bir ayrılık dogdu vedalarım sana,yokum ve hiç olmamıştım bilsin ki seni çok sevdim.. her zaman bir dua olarak kaldın dilimde k/adın...! Ibrahım Yılmaz / kırık/k’alem |