KEFENİ YIRTILMIŞ UMUT...şafak, doğum sancılarında, atacak birazdan; susuz, boyaları akmış tanrıçalardan olma çocukların gözlerine büyüyen ruhlarda çocuklar gizlenmeliydi, yasaklanan elma gibi tanrıçalar öğretmişti, ergen olmadan olgunlaşmayı kızlara, sabır bezine çekilen zincir karşılığında verildi erkeklere, azize düştü sevişmenin izni, imamın dudaklarına şimdi, çocukların çocuksu gözlerinde kutsanacak beyaz çarşaflara serilmiş, ten kokusundaki yalnızlık yalnızlık, sıyırıp gecenin sinsi puslarını iliklerinden bir gülüşüyle, çöle düşmesi beklenen yağmur damlacıklarını çalacak, cimri zamanın elinden çocuk ruhlarından kızılcık sopası yaptığı için hiç bir günah kendini affetmeyecek kefeni yırtılmış umut, bekçisidir ayinlerin utancından, geçmiş gözlerini kapatacak oysa, zaman işlediği ihanetini nasıl da günahsız çıplak bedenlere giydiriyordu hadi! ayrılıklar, şimdi… tam da şimdi, sevişme vakti; kapatsın gözlerini tanrıçalar... Nurşen Yıldız |