aNNe
ANNE
Hangi ayrılık rüzgarı, Kolarının arasından geçti de, Ben böyle ayrılığa mahkum kaldım. Sallandığım beşiğimde dökülmedimi dertlerin. Ninilerin le, ağıtların, kapatır gözlerimi uyuturdun Saati gelince sancılarımın, Açılan gözlerimde dönen neydi ANNE... Bazen karanlık olur bazen beyaz, Anlamı neydi siyahın ve beyazın. Baksana değişsede yerinde dönen Siayhında ve beyazında, Bazen göz yaşı döküyor,kime ağlıyor..? O seste neydi korkuttan..? Bak işte yine o ses ve Sesten önce ışık saçan bir şey... Kapamak istiyorum gözlerimi, korkuyorum bakmaya Yanlız kapatamıyorumki gözlerimi.... Sancıllarımın içine birde korkularım başladı Duymuyormusun, korkularımın çığlıklarını ANNE... Uyanmanın vakti gelmedimi. Alsana beni beşiğime, sallasana ninilerinle, Yorulduysa ellerin sallamaktan, yanı başımda uyusana Yormam seni anne, ne olur hadi uyansana. Sen varken bana dünya karanlık değildi.. Siyah denilen geceler, Gündüz dü gözlerinin ışığında Beyaz denilen gündüz’ler umuttu beni Mavisi ile yarınlarımdın.ANNE... Sarı olan güneşin sıcaklığıda kucağındı Şimdi sen yoksun, Her yer adına siyah denilen gece gibi Yıldızı olmayan hep ağlayan, ağlarkende İsyan eder gibi çakışan bulutların sesi Uyansana anne uyanmanın vakti gelmedi mi ... Yoksa,yoksa sen bütün bunların, Görmeyenlerin diyarındamısın,adına ölmüş diyorlar ANNE....! Yazan: Hicret ASTAN |