haberci kuşlar
süt mavisi
o dudakların korkutur beni sanki bakır bir kabın solmuş kenarındayım bu geceye mahkum içimden çıkamayacağın bir cümle, dilimin ucunda ve diyemiyorum üzülmekte var hani ölülerin yanıbaşında uzun ve sancılı nöbetlere amade; budur talimgah çetin cenkler yabancıydık birbirimize iki dağın birbirine bakmayan kibirli ikiyüzü kadar habersiz biri birinden batan güneşlerim sana doğacak sen bensiz, ben sensiz bu işler sırasıyla bana sorarsan güvenme kendine iki avucumun içinden birgün güvercinler çıkacak adresi olmayan mektuplara çengelli süzülürken peşinden gelmek düşmezdi aklıma ne garip çıktığım en heyecanlı yolculukta aklımda olmayan ağlara alabanda olmakta varmış meğer geçer bunlar geçer elbet bir gün, bakarsın paraşüt açarız baharın ilk defa doğduğu çayırlıklara (orada buluşalım...) (bekliyorum...) (hiç vazgeçmeyeceğim...) (sen bil yeter...) 26.06.2012 |