SEN ÖLÜRSEN KİM ÜZÜLÜR..?Şiirin hikayesini görmek için tıklayın OĞLUMA..
Biliyorum gidiyorsun
Yüzünde yine o hiç eksilmeyen tebessümün Başın dik Gözlerinden süzülen iki damla yaş Belli etmek istemediğin sarı hüzünler Yağmurlar yağıyor yaz gününde Ve yine kamufle edilemeyen hıçkırışlar Ve siluetin Gitme... Dünü düşündüm birdenbire Bugünle yarına takıl diyenlerin aksine Silip atmak mümkün mü sence..? Adım adım yollar Vatan, millet Sakarya’lar Senle büyüdüğüm hatıralar Sevdiğin yemeklerin listesi Süründüğün kokular Ah o nazlar... Takındığın o hınzır ifade.. Ellerin şimdi nerde..? Ne olur, gitme.... Bilirsin canım Ben de saklarım hüzünlerimi yüreğimde Ağlarım köşelerde İstanbul kadar uçsuz bucaksız İstanbul kadar ketumlaşırım bazen de Sen bilmezsin çağlayanlarımın akışını Göstermem ki kimselere Şimdi duygularımı uluorta bırakıyorum istemsizce Keşke elimde olsa diyebiliyorum sadece Kendime söz geçiremediğim anlar Ah o vedalar.. Bitmiyor nedense Kaderde.. Gitme... Bazen mecburidir gitmeler,bazen kaçınılmazdır Hüzünler, yollar, dağlar sıradır Lakin gitmeyi zorunlu kılan koşullar ufuktadır Sen bakma söylediğime. Ne olur, gitme... Silebilir misin ardında kalanları çok uzaklarda..? Gülebilir misin, içten atabilir misin kahkaha..? Şen şakrak bakabilir misin hayata..? Düşünme bunları, iyi bak kendine..? Ne olur, gitme... Gün gelecek Beni anlayacaksın, biliyorum Gurbet sana neler kazandıracak Neler kaybettirecek..? Özlemlerin hiç bitmeyecek Geleceksin kısa süre Yine döneceksin mecburiyetle Kazandıkların da olacak elbette.. Herşeyden önce insanları daha kolay tanıyacaksın İlk intibada en ciddi hatalarını anlayacaksın Vurmayacaksın yüzlerine Fakat uzaklaşacaksın Veya mesafeni ayarlayacaksın.. Hatasız insan yoktur bunu bilesin En ciddi dönüşümsüzlüklerde son noktayı yerleştirmelisin Bunu zamanla öğreneceksin.. Ne kadar çok farkedersen farkındalıkları Altı çizili olmazca olmazları Belki daha çok üzüleceksin Belki daha fazla yara alacaksın Çünkü sen narin bir eser gibi özendiğin insanlardan Hak ettiğin değeri bulamayınca Önce kendini sorgulayacaksın... Doğru yoldasın Lakin doğruların ayak altında ezildiği Yanlışların baş tacı edildiği bir dünyadayız.. Yine üzülen sen olacaksın.. Beni o zaman daha iyi anlayacaksın... Senden her zaman emindim Yine aynı güvenle gönderiyoum seni çok uzaklara Elbette taktığım hazan yaprakları olacak bu ara omuzlarıma Beni kimse anlamayacak belki.. Anlatırsam da sıkılacak, gidecekler öfkeyle Yine gecelerle konuşacağım Sokak lambaları bir bir yanacak Bense yıldızları sayacağım.. Takvimlerden yapraklar koparacağım Yine sessiz dudaklarıma mühürler vuracağım Yine kollarıma kanatlar takacağım Temsili sana uçacağım Kimseler görmeden geri döneceğim Yatağıma uzanacağım Uyuyacağım... Yine senli rüyalardan uyanacağım... Sabah olacak hayra yoracağım... Kimisinin fidaydayı oynadığı saatlerde Kadehler kalkıyor, şerefe Şerefe...! Bazen mecburidir gitmeler,bazen kaçınılmazdır Hüzünler, yollar, dağlar sıradır Lakin gitmeyi zorunlu kılan koşullar ufuktadır Sen bakma söylediğime Ne olur, gitme... Şimdi Siliyorum yaşlarımı Gülümsüyorum yüzüne El değmemiş hislerimle Dualar ediyorum sessizce Güle güle git Güle güle gel diye.. Gel diye.. Sen üzülme... Uyuma, sen uyursan herkes ölür... Sen ölürsen kim üzülür...? HAZAN |