Öyle Garip Ki Taş Yüreğin
Yılları öğüttüm
Ömrüne kucak açarak Vurdun alnıma lodosları Denizimi kabartarak Gönlümün saklı yerinde Ayıbını anlatsa da aynalar.. Bir anlık gülüşler miydi Yeni yeni,çizildi anlıma imgeler Şimdi yatarım koynunda Ömrün orta yerinde Üstümde tüm bulutlar sürgünde Oturmuşum bir öykünün orta yerinde! Bilir misin ki ,hangi sahilden koptu Unutulmuş zamana aşklar Ömrü, böyle kadehlerden içerken Kaygılarla sevmek?!.. Yıllanmış küllere savrulmak?!.. Uyanışı kımıldarken yüreğimin; Kavramlarımın ölçüsüzlüğü İç dürtülerimin isteminde. Tüm belleğimin yitikliği Yenik itiler düzeyinde. Gölgemle yan yana yürüdün Yanar söner ışıklar saçtın derinliğime Gönlümdeki yokuşun,yolunu düzdün Varılacak yerde, sabredemediğine ... Taş mı yüreğin ?.. Sevmek, yaşamın arta kalan yeri Sevilmekse, can suyu sarhoşluğun! Bakarım da her kurguda, gözlerine... Yenik tutsaklık başlamasın diye Büyükçe suskularım dile gelmesin Bu duygusal gelgitler sende iken Mutluluğu tüketmeyi ,isteme benden ! /Unutma sakın; Birkaç sözcükle anlatılmaz ki yüreğindeki yadsımalar Duygularında bir asallık olsun isterim unutulmadan.../ |