Bağrıma basarım taşı, kayayı Bahtıma zifiri sürdün boyayı İşlersin saçıma beyaz oyayı Yılları sırtımdan indirme gurbet
Gözlerim fersizdir, dermansız dizim Ne kara yazıymış kokuyor tuzum Lokmanda, tabipte dinmiyor sızım Reçete gösterip kandırma gurbet
Başıma taş yağar günlük güneşte Takatım tükenir yokuş inişte Sılaya umudum yoktur dönüşte Düşlerde vatanı andırma gurbet
Riyakâr simalar bakar yılışık Ayın on dördünde göremem ışık Her gün şakağıma başka kırışık Azmedip arsızca kondurma gurbet
Namluya sürsem de vuslat okunu Duyarım ruhumda, hasret; kokunu Maksuda ermişin görsem tekini Od düşer, sinemi yandırma gurbet
Sılam yok dünyada dört yanım gurbet Uğruna ölürüm vatanım gurbet Yıllarım, aylarım her anım gurbet Günleri yıllara bindirme gurbet Gözümün yaşını dindirme gurbet
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
ondurma gurbet şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
ondurma gurbet şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
insan öz nefsine gurbet olunca insana her yer gurbet oluyor belki ana kucağı bile ki ana kucağı bilmeyene manasız bir söz oldu bu. ana kucağı nasıl bir şeydi sahi. dünyada en emin en sıla olan yer galiba ama insan kendine gurbetse kendine sürgünse sözler hükümsüzdür. hayırlı kandiller efendim dua ile
gurbet, kutsal uçurumun eteklerinde kanatlarımı kıran ağzı hüzün kokan gölge!
gurbet, kimseziliğinin dağını sancılarının kıyısına oturtan çaresizlik ağıdı!
şiir içimin gurbetine değdi...
yıkanıyor şu an kirpiğim ve acıkmış çocukluk ninnilerimi çağırıyor dem...
t e b r i k l e r şair...