Sıfırın Altında İki Bin
I.
Kibar ve nazik olamadım Maktuldüm, geldi katil olma vakti Bitirdi ilişkimizi kesin şekilde Kaygıya dönüştü ve katil bir yeise Her zamanki gibi saçların Dağıtmadı buğday ve sümbül Sesin her zamanki gibi Bülbül sunmadı çocuklara Bu gece gayet uzun olacak Uzun bir ara olacak aramızda II. Son nefesini vermekte aşkımız Ulaştı sıfırın altında iki yüze Ah ne şiddetli hava Rüzgar söze katılıyor Bu son gece için değil mi Şiire giriyor soğuk Kül tablasına, sigaraya Yoruldum bu tiyatro gösterisinden Kürk ve mücevher kongresi önündeki Yoruldum küçücük rolümden Yoruldum boyaya bulanmış yüzümden Buhurdanların yükünden yoruldum III. Aşkımız ciddi bir noktada Geldi sıfırın altında iki bine Soğuk delip geçiyor elbiseyi bıçak gibi Delip geçiyor duyguları Kalmadı gözlerinde bir damla yaş Ne orman kaldı ne ekin Ne şiir ne de nesir Kalmadı az çok bir neşe IV. Güneş doğdu Sen oturuyorsun bir ucunda yatağın Bense kar altındaki sevgimi denetliyorum Güneş doğdu ve bulamadım sevgiyi Ne büyük ne de küçük Çeviren: İlyas Altuner |