Hoşgeldin ve Hoşcakal
Yüreğim hopluyordu, hızlıca atın üstünde!
Oluşmuştu düşünüldüğü gibiydi. Akşam dünyayı beşikte sallıyordu, Dağlarda gece asılıyordu; Sis elbisesinde meşe dikilmişti bile Üstüste yığılmış bir dev, orada, Karanlıkta çalılar arasından Yüz siyah gözlerle baktığında. Seni gördüm, ve ılıman neşe Tatlımsı bakıştan üzerime döküldü; Kalbim tümüyle senin yanındaydı, Her bir nefesim senin için. Pembe renkli bir bahar havası Hoş yüzü sardı, Ve bana şefkat, ah Tanrılar! Umdumki, haketmeseydim! Ay bir bulut tümseğinden Rayihadan tütsüyordu, Rüzgarlar sallıyordu sakin kanatları, Kulaklarımda korkunç uğulduyordu; Gece binlerce canavar yarattı, Ama cüretim körpe ve şendi: Damarlarımda öyle bir ateş! Yüreğimde öyle bir kor! Fakat, ah, şafakla beraber Ayrılık kalbimi daralttı: Buselerinde nasılda bir sevinç! Gözlerinde nasılda bir hüzün! Yürüdüm, sen dikiliyordun boynun eğik Ve ardımdan baktın yaş, yaş: Ve genede, nasıl bir mutluluk, sevilmek! Ve sevmek, Tanrılar, öyle bir mutluluk! Çeviri: Musa Aksoy |