Gerdek (Brautnacht)
Gerdekte, düğün aleminden uzak,
Oturmuş Amor sana sadık ve titriyor, Sakın ha misafirlerin sırları fırıldak Gelin döşeğinin gizemini bozmasın diyor. Mistik kutsal pırıltılar parıldıyor Önünde alevlerin mat altını; Bir buhur anaforu etrafı sarıyor, Doğanın zevkini çıkarasınız diye azılı. Nasıl çarpıyor yüreğin saatin çaldığında, Konuklarının gürültüsünü kovan. Nasıl da yanıyorsun o güzel dudaklara, Birazdan kapanan ve tamanen susan. Acele ediyorsun, bitirmek için herşeyi, Onunla kutsal yere doğru girmeye; Ateş, bekçinin ellerinde evrenin neyi Azalıyor, mum gibi sakince bitmeye. Nasıl da sarsılıyor buselerinin çokluğunda Göğüsleri ve mut çehresi; Ancak cesaretin erkini zorluyor anında. Ki ürperten sadece şiddeti, Amor yardım ediyor onu çabucak soymaya, Ama senin yarın kadar çevik değil; Ve sonra sımsıkı kapatıyor gözlerini, güya Muzip, uslu, bilakis aranızda rezil. © Çeviri: Musa Aksoy |